Burada şiirin hikâyeye olan katkısını belirtmeliyim: Şiiri denemiş, yolunu şiirden geçirerek hikâyeye gelmiş olanlara bakın, yer yer bu “eksik” kalmış şair yanlarını hikâyelerinde (ve kaşla göz arasında) harmanlarlar. Orhan Kemal, Fahri Erdinç, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal birer şiir geçmişine sahip hikâyecilerdir. Şiirden gelmek ya da şiiri denemiş olmak hikâyeciye(demin de söyledim sanıyorum) kelime ekonomisini öğretir. Şiir, kelimeleri değiştirmek, onlara şiirin kendine özgü depremiyle yeni anlamlar yüklemek sanatıdır, bunun üstesinden gelme becerisidir. Benim bu yukarıda saydıklarım, gerçekte şairdiler, ama kötü şairdiler. Şiirdeki başarısızlıkları, hikâyedeki başarılarına “yatak”lık etmiştir.