‘‘Belki de doğru. Belki de insanlar birbirlerine kanla, sınıfla değil inandıkları şeyde iştirakle bağlanıyorlar.’’ Yolpalas Cinayeti, Halide Edib Adıvar’ın diğer eserlerine göre daha az bilinen ve daha az okunan bir kitabı. İncecik bir kitap ama anlattıkları ve düşündürdükleri hiç de 50 sayfayla sınırlı değil. Selim İleri’nin de son sözde belirttiği gibi: ‘‘Halide Edib Adıvar’ın en güçlü eslerinden mi? Sinekli Bakkal kadar ünlü, Kalp Ağrısı kadar ince ve duyarlı, Handan kadar çarpıcı mı? Bunları bilemem. Ama Yolpalas Cinayeti’nin derin etkisi altında kaldığımı, yıllar yılı ondan iz düşümlerle yaşadığımı mutlaka söylemeliyim.’’ Kitabı 3 ana bölümde ele alabiliriz: 1. Mahkeme (Olaya ön bakış) 2. Ana Olaya Dönüş (Geçmiş ve o güne kadarki zemin) 3. Mahkeme (Savunma) Adından da anlaşılacağı gibi kitapta işlenen bir cinayet var. Fakat klasik cinayet romanları gibi bizi merakta bırakıp ‘‘Acaba katil kim?’’ sorusu bu anlatının amacı değil. Tüm kartlar ilk sayfadan itibaren açık oynanıyor. ‘‘Kim’’den ziyade ‘’Neden?’’ sorusu üzerinde duruluyor. Psikolojik bir altyapının da bu olayda etkili olduğunu düşünürsek tabii ki karakterimiz Akkız’ın çocukluğuna gitmesek olmazdı. İşte bu ‘‘Neden’’ sorusunun cevabını da burada buluyoruz. Yukarıda da belirttiğim gibi ana olayların anlatıldığı bölümde birçok farklı konuya değiniliyor ve kitabın yoğunluğunu da buradaki meseleler oluşturuyor. Doğu-Batı ayrımı, sınıf farklılıkları ve sınıf değişimi, el âlemin bakış açısı, bir hayvana karşı duyulan sevgi ve zamanla bunun form değiştirmesi, intikam gibi birçok pencereden en nihayetinde cinayete açılan bir olaya bakıyoruz. Referanslar: * Aldous Huxley – Cesur Yeni Dünya (s. 26) * Hüseyin Rahmi Gürpınar (s. 58)

Yolpalas CinayetiHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20172,226 okunma

·

352 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.