Şeker Portakalı serisinin devamı olan bu kitap Zeze’nin ergenlik dönemini ( 11 yaş ve sonrası ) anlatmaktadır . Namıdiğer Zeze bu kitapta karşımıza Şüş - Gum - Zeca olarak çıkmaktadır . Şüş artık büyümüş ergenliğe girmiş, sorunları artmış hatta aşk acısı bile yaşamıştır . Şeker portakalında bir Şeker Portakalı fidesi varken bu kitapta Cururu kurbağası olarak “ Adam “ karşımıza çıkar . Hayallerini, üzüntüsünü, mutluluğunu küçük cururu kurbağası ile paylaşır . Bu sebebten Adamı çok sevdiğimi belirtmeliyim. Diğer kitaptaki Portekizli adam gibi burda da sevdiği biri olarak öğretmeni Fayolle çıkar. Onun kendine yoldaş olmasına izin verir. Kitapta beni en çok etkileyen kısım kitaba da adını veren “ GÜNEŞİ UYANDIRALIM “ kısmıdır . Güneşi uyandırmaktan kasıt aslına bakarsanız “ UMUDU UYANDIRMAKTIR . “ Umarım herkesin güneşi umutla aydınlanır . Güneşi hüzünlü olan Zeze ; umarım bir şekilde seninle yeniden görüşürüz . . . “ Zeze önemli olan hayatın güzel olduğunu, göğsümüzde ısıttığımız güneşi Tanrı’nın bize bütün bu güzellikleri çoğaltalım diye vermiş olduğunu keşfetmek . “ “ Yani ağladığım zaman güneşimi ıslatmış mı oluyorum ? “ “ Kesinlikle. Buraya, güneşin soğumasına engel olamaya gelmedim mi? “ ( syf.72 )

Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202134,9bin okunma

·

354 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seda