Şimdiye kadar birçok psikiyatrik vakaların anlatıldığı kitaplar okumuştum. Her vakada şaşırmaya ve insanların yaşadığı travmaları beyinlerinin bir köşesine sıkıştırıp bir daha çıkarmamacasına korku ve endişelerini saklamasına aşinaydım. Gabriel Rolon’un bu okuduğum ilk kitabında yüzüme duvar gibi çarpan bir vaka olmadı. Aksine her insanın yaşadığı olaylara verdiği tepki biçimi, seçtiği meslekten yasla baş edebilme kabiliyetine kadar aslında ne kadar aynı olduğumuzu ve bir o kadarda farklı olduğumuz konusu ile yüzleştirdi. Sıradan rutin olayların hayatımızda onlarla yüzleşme ya da kabullenemeyip bilinçaltımıza itmemizin ardından kaygı ve korkularımızın bizi her anımızda veya her sendelediğimizde beklediğini bizlere anlatıyor. Okurken keşke ülkemizde de psikanaliz yaygın olsa aslında birçok sorunun belki de insanın kendini tanıması ve yüzleşmesi ile suç oranlarının ve insanın kendini izolasyonunun önüne geçebileceğimizi düşündürttü. En etkileyici öykü ise Majo’nun hikayesi idi.