Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

530 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Uzun bir okuma serüveni oldun bana Gecenin Sonuna Yolculuk.Aramıza başka kitaplar girdi. İyi ki de girdi belki ısrarla okumaya kalksaydım bu keyfi alamayabilirdim senden. Açıkcası başlarda pek anlaşamadık gibi gelse de sonrasında okudukça sevdim, sevdikçe okudum seni. Okurken hep bana Tutunamayanlar'ı hatırlattın. Louis-Ferdinand Celine'in 1932 yılında yazdığı Gecenin Sonuna Yolculuk yazarın ilk ve en çok ses getiren kitabı. Le Monde'un Yüzyılın 100 Kitabı Listesi'nde de 6. sırada yer alıyor. 2002 yılında Yğit Bener tarafından sancılı bir çeviri sürecinden sonra (bu süreci kitabın sonunda yer alan çevirmenin son sözünden okuyoruz) Yapı Kredi Yayınları tarafından Modern Klasikler kategorisinde yayınlanlanarak okuyucu ile buluşturuluyor. Asıl adı Loius-Ferdinand Destouches olan yazar tıp doktorudur aynı zamanda. Tıpkı kitaptaki esas oğlan Ferdinand Bardamu gibi. Céline ise yazarın babanesinin adıdır. 20.yüzyılın en etkili yazarlarından biri olarak kabul edilen yazar yaşadığı dönem itibariyle iki dünya savaşı görmüş, 1912'de yükselen milliyetçilik akımının etkisiyle Fransız ordusuna katılmış 1914'e kadar orduda pasif görevler almıştır. Ordudan ayrıldıktan sonra çalıştığı şirket tarafından Afrika'ya gönderilmiş ardından Fransa'ya dönerek tıp eğitimini tamamlamıştır. Kitabı okuyanlar anlayacaktır, okumayanlar içinde küçük bir spolier olacak belki ama bu noktada kitabın otobiyografik öğeler taşıdığını söylemek yanlış olmaz. Céline yükselen Nazi Almanya'sının da etkisi ile Fransa'ya döndükten sonra bazı el kitapçıkları basar. Bu kitapçıklarda kuvvetli bir antisemitizm, ırkçılık ve yobazlık göze çarpar. Bu düşünceleri nedeniyle Céline uzun yıllar Danimarka'da sürgün yaşar ve Fransa'da hala tartışılan bir yazardır. Gecenin Sonuna Yolculuk yeraltı edebiyatının ilk örneklerinden kabul ediliyor. Günümüzde yeraltı edebiyatının geldiği nokta itibariyle her ne kadar bugün o kategoriye çok uygun olmasa da o zaman için gerek kullanılan dil, sokak ağzını ve argoyu kullanması, gerek karakterler bakımından gerekse zaman zaman yarattığı tekinsiz durumlar kitabın yeraltı edebiyatı olarak değerlendirilmesinin etkenleri olsa gerek. Baş karakter Ferdinand Bardamu, hayatı hep bir yere varmaya çalışmakla geçen, ne aradığını bilmeyen, davranış olarak pek de etik davranışlar sergilemeyen (hatta hiç sergilemeyen), varoluş karşısındaki çaresizliği dibine kadar yaşayan bir adam. Ne bir yaşam tutkusu var, ne sevmeyi ne de sevilmeyi becerebiliyor, ne de bir yerlere tutunabilmeyi. Bardamu bu hayatta Tutunamayanlardan. Kitabı Bardamu'nun Birinci Dünya Savaşı'ndan başlayan, oradan Afrika'ya, Amerika'ya ve tekrar Fransa'ya uzanan yaşam öyküsü olarak anlatmak haksızlık olur kanaatindeyim. Nitekim kitapta çok daha fazlası var. Gecenin Sonuna Yolculuk'un okunması kolay bir kitap olduğunu söyleyemem kendi adıma. Bana okuma deneyimi açısından Tutunamayanlar'ı da hatırlattı bu yönüyle. Hakan Günday bir söyleşisinde kitapla ilgili "Bardamu bir gösteridir. Bittiğinde ne yuhalanabilen ne de alkışlanabilen bir gösteri." diyor. Kitap için çok doğru bir tespit bencede. Kitabın çevirisi ile çeviriyi yapan Yiğit Bener, Dünya Kitap Yılın Çeviri ödülünü almış ve çok da başarılı bir çeviri yapmış. Kitabın sonunda çevirmenin sonsözü okunduktan sonra bazı taşlar kesinlikle yerine daha iyi oturuyor. "Herkesin derdi kendine, dünyanın derdi hepimize" diyor yazar. Kolay olmayan ama mutlaka okunması gereken bir kitap Gecenin Sonuna Yolculuk. Okuyacaklara keyifli okumalar olsun.
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20224,055 okunma
··
1 artı 1'leme
·
9bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.