Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İki kere anlatılan bir terapi
Kitabı henüz bitirdim ve hemen düşüncelerimi aktarmaya koyuldum. Aklımdan geçen onca düşünce arasında en belirgini şu: Yalom'un alışveriş listesini ele geçirsem, onu bile büyük bir zevkle okuyabilirim. Kitabın konusunu duyduğumda heyecanlandığımı, hemen alıp başlamak istediğimi hatırlıyorum. Bu hiç duymadığım konsepte sahip bir kitap. Daha önceleri terapi hikayelerini anlatan birçok psikoterapist gördüm ancak hasta ile terapistin, aynı terapiyi resmettikleri bir çalışma hiç duymamıştım. Terapi hakkında izlenimlerinde ortak yanlar da var, farklar da. Aralarındaki fark her gün biraz daha kapanıyor. İkisinin terapiye dair gözlemleri, önem verdikleri noktalar, algılama biçimleri… Her gün biraz daha yakın. Ginny, hayata yenik düşmüş, kendini hiçe sayan, küçük gören, çoğu terapist tarafından umutsuz vaka olarak nitelendirilen ve derdine deva bulamayan bir hasta. Yalom ise multi-disipliner bilgiler ile donatılmış müthiş bir bilge. Öyle ki Heidegger gibi okuması ve anlaması çok güç olan felsefecileri, birçok alandan kuramları anlamış, repertuarına katmış, yazılarında ve terapilerinde bunlardan faydalanmıştır. Ama sadece bu değil onu özel kılan. O bilgilerden çok daha yüce bir şeye sahip. Bilgilerini nasıl işlemesi gerektiğini bilen muhteşem bir kavrayışa, bilgileri aşan ve onlara hüküm süren kudretli bir akla, sınırları aşıp insiyatif kullanırken doğru olanı yapmasını sağlayan sezgisel bir yeteneğe ve neredeyse başkalık deneyimi yaşayabileceği bir empati gücüne sahip. Ginny ile birlikte yaptıkları uzun bir başarısız grup terapisi sonrası, bireysel terapi kararı alırlar. Yalom, Ginny'nin istediği bu terapiyi yapmak için, birkaç farklı sebepten ötürü Ginny'e her seans sonrası kendisiyle birlikte rapor yazması şartı koşar. Ginny'nin kabulüyle birlikte uzun ve çetrefilli bir terapi süreci başlamış olur. Yalom'un raporlarında kendini tamamen açması, asla söylenmemesi gerekenleri bile göstermesi beni hayrete düşürdü. Ginny'nin gözünde tanrılaşan Yalom, bu algının yıkılması için zayıflıklarını raporlarında açık eder. Yapmaması gerekenleri yaptığı da olur, Ginny'nin kendini hor gören biri olmaktan ve başkaları için yaşamaktan vazgeçmesi için her hamleyi sabırla dener. Bütün bu hamlelerin rastgele olmadığını, sonsözdeki teorik-teknik-pratik açıklamalarında görüyor ve hayran oluyoruz. Son terapi ve sonsözlerdeki yazılarında içime bir hüzün çökmedi diyemem. Ama Yalom'un da dediği gibi bu terapi artık ölümsüzleşti. Ginny'nin kim olduğunu bilmiyoruz. 1974 senesinde sonsözlerinin yazıldığını ve o zamanlar Ginny'nin 25 yaşında olduğunu düşünürsek… Şuanda 72 yaşında olmalı. Kim bilir, arada kitapçılarda sahte ismiyle yazılmış bu kitabı görüyor ve nasıl tuhaf duygular içine giriyordur. Bu eserin yazılması için muhteşem bir destek gösteren Irvin Yalom'un eşi ve kitabın editörü Marilyn Yalom ise artık aramızda yok. "Psikoterapi 'sanatının' benim için iki anlamı var: terapinin uygulanmasının, bilimsel ilkelerden çıkarılamayan sezgisel yetilerin kullanımını gerektirdiği "sanat" ve objektif analizi aşan kendi gerçeğini yerleştirdiği Keast'çi anlamda 'sanat'. Gerçek, Ginny ve benim yaşadığım güzelliktir. Birbirimizi tanıdık, birbirimize dokunduk ve kolayca elde edilemeyen mükemmel anıları paylaştık." - Irvın Yalom, 1 Mart 1974 Tam şu anda, kitaplığımın vazgeçilmezi, artık 90'ında olan ve hala üretken, hala bize bir şeyler katan Irvin Yalom'a sevgi ve saygı hisleriyle doluyum. Keyifli okumalar.
Her Gün Biraz Daha Yakın
Her Gün Biraz Daha YakınIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20181,146 okunma
·
618 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.