Esere dair uzunca bir değerlendirme yazısı yazmayacağım bu kez. Attila İlhan dendiğinde belki ilk akla gelen şiirleri ama ülkesine dair de epeyce kafa yormuş, epeyce yazı kaleme almış biridir kendisi. Öyle ki; 'aydın' kelimesinin kafamdaki karşılığına oturttuğum üç beş kişiden birisi İlhan. Bunu burada söylememin özel bir nedeni var elbette. 'Aydın' sıfatı, aydınlanmış ve aydınlatmaya kendini adamış biri demek benim gözümde. Savunduğu düşüncesini tüm yönleriyle ele almış, benzer şeyleri savunan kişilerin doğruları ile yanlışlarını ayıklamış, doğruların üzerine bir sav kurmuş kişi demektir 'aydın' Attila İlhan birçoğumuzun bildiği üzere Cumhuriyet ve devrimlerinin yanlısı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin sevdalısı bir karakter. Onun kurduğu Cumhuriyeti severken, ondan sonrakilerin Cumhuriyet adı altındaki uygulamaların yanlışlığının da farkında ve bu yanlışlıkları eleştirmekten korkmayan biridir. Özellikle 'milli şef' İsmet İnönü'nün döneminde gerçekleştirilen her konudaki uygulamaların Cumhuriyet'in laik ve demokratik yönüyle bağdaşmadığını, bu yüzden de halkın o dönemlerde Cumhuriyet'ten uzaklaşıp millet olmaktan yeniden ümmet olmaya yönelimini haklı bir tavır olarak açıklamaktadır. Atatürkçülük adı altında gerçekleştirilen ancak Atatürk'ün karakterinden ve işaret ettiği akıl ve bilim yolundan bir hayli uzak olan uygulamaların Cumhuriyet'in ve kazanımlarının altını oyan başlıca sebepler olduğunun altı çizilir bu kitapta. Osmanlı'nın çöküşünü getiren bilinçsiz ve yanlış batılılaşmanın Cumhuriyet rejiminin de yıpranmasına ve geri gitmesine yol açtığını vurgular İlhan. "Hangi laiklik?" derken laiklik kavramının din düşmanlığı olmadığını, İnönü dönemindeki din karşıtı uygulamanın insanları Cumhuriyetten soğuttuğunu söyler Attila İlhan. Lafı fazla uzatmadan burada son sözü söyleyeceğim. Bu eserin özellikle kendini "Atatürkçü" olarak tanımlayanlar okumalı. Atatürkçülük denen kavrama eleştirel bir yaklaşım getirerek, Atatürk'ün izinden giden ve onun kurduğu Cumhuriyet'i muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak idealinde olan kimselerin nasıl düşünmesi ve neler yapması gerektiği veyahut nelerden uzak durması gerektiği layıkıyla anlatılmıştır bu kitapta. Türkiye Cumhuriyet'i Devleti'ni dini kisvelerle ele geçirmeye çalışan, din söylemleriyle insanları kandırıp Cumhuriyet düşmanları yaratmaya çalışan dinci tarikatlar ve onların uzantıları kişi ve kurumlara karşı Cumhuriyeti ve onun kazanımlarını koruyabilmek adına Attila İlhan gibi aydınların sözlerine kulak vermeli, onları rehber edinmeliyiz.

Hangi LaiklikAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 1998257 okunma

·

140 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.