Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
“Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar.” Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in ilk öğrendiğim ve nedense yeri bende ayrı olan şiiridir. Ortaokul yıllarıydı Edebiyat Öğretmenimiz Üftade Bey’in sonsuz “Kısakürek” sevgisini bizlere aşılaması ve her ay bir şiirini ezberlememize vesile olmasıyla kendisiyle tanışmamız. Biyografi Üstadın gizemli dünyasına kapı aralıyor. Osmanlı’nın son deminde dedesi Mehmet Hilmi Efendi’nin konağında yetişmiş, küçük yaşta kardeşinin ölümüyle sarsılıp birçok acıyla yoğrularak “Çile” diye nitelendirdiği hayat yolunda yürümeye devam etmiş. Davasının uğrunda korkmadan mücadele veren, dört duvar arasında imtihanını sürdürerek; kendini anlamak ve anlaşılmak için yazan özgür bir ruh… Ziya Gökalp, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Kutsi Tecer, Peyami Safa, Hasan Ali Yücel, Nazım Hikmet Ran gibi Edebiyatımızın mihenk taşlarından olan Edebiyatçılarla yakınlığı, arkadaşlığı, öğretmen – öğrenci ilişkisini okurken beni benden aldı. “Ah” dedim “zaman makinesi diye bir şey olsaymış keşke okumak yerine bu edebi şöleni gözlerimle görseymişim…” Dolu bir içeriğe sahip olan bu biyografiyi size anlatırken neyden bahsedip neyi unutmasam diye sabırsızlanırken yüzümde tebessümle okuduğum kısmı atlamak istemem. O da üstadın Şeyh Abdülhakim Arvasi Hazretleri ile tanışması oldu. Detayları okumanız için kitabı tavsiye eder, yazımı da üstadın; şeyhi Arvasi hazretlerine, yazdığı ikilik ile noktalamak isterim. “Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız; Ruhuma, büyük temel çivisini çaktınız.”
Ağlayabilseydiniz Anlayabilirdiniz
Ağlayabilseydiniz AnlayabilirdinizKasım Hasan Ünal · Hayykitap Edebiyat Yayınları · 202185 okunma
·
186 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.