Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

425 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“İnsan yaşamında sevmek ve sevilmek kadar önemli bir şey olmasa gerek.”
Spoiler içerir* Serinin üçüncü kitabı, Serra'nın yaz tatili için Akdeniz gezisine gitmesi ile başlıyor ve ABD gezisinden dönüşüyle son buluyor. Araya bi Ankara gezisi de kaynıyor. Anlıyacağınız bolca gezi anıları okuyoruz. Ne şanslı kızmış şu Serra arkadaş! :") Gezi işlerini bir yana bırakırsak, kitap daha çok Serra'nın kendini tanıması ve meslek araştırmalarıyla geçiyor, bunları yaparken de bolca hayat dersi veren işlemelerden oluşuyor. Bu dersler yeri geldiğinde Mualla Hanım'ın, yeri geldiğinde de annesi Derya Hanım'ın ağzında hayat buluyor. Bazı yerlerde 'hep aynı şeyler yahu' diye sıkıldıysam da, özellikle lise çağındaki gençler için oldukça yol gösterici. Serra'nın hayatındaki değişimlerin biraz daha detayına gireyim: Yaz tatilinin ardından Lise 2'ye geçti ve sınıftaki arkadaşlarıyla çok güzel vakitler geçirdi. Gelecek senenin sonunda üniversitesi sınavına gireceklerinden neredeyse sınıfın hepsi dershaneye kaydoldu. (Sanırım o dönemde lise üç seneydi.) Yani haftasonları da el mahkum ders çalışmak mecburiyetinde kaldılar. Serra, okul ve dershanenin yanı sıra bir işe girdi. Yalnızca cumartesi günü öğleden sonralarını kapasayan bir iş. Gelecekte ne yapmak istediğine dair araştırmalarının neticesi olarak düşünebiliriz bunu. Ekonomi ile turizm arasında gidip geliyordu. Turizm içinde daha baskın bir istekti ama hiçbir bilgi edinmeden karar vermek istemedi. Böylece arkadaşı Toprak'ın da önerisiyle bir otelin lobisinde telefonlara bakmak suretiyle işe başladı, santralcilik gibi bir şey. Bu otelde çalışmalarını sürdürürken elbetteki yeni insanlarla tanıştı: Suzy, Şebnem ve Bella Hanım, Hakan. Suzy de tıpkı Serra gibi lisede öğrenci. Son sınıf. Şebnem ve Bella Hanım ise uzun zamandır arkadaşlar ve mezun olduktan sonra ortaklaşa turizm işine girmeye karar vermişler. Serra'ya ABD gezisinde faydaları dokundu bu iki hanımın. Hakan, orda çalışan deli dolu, şakacı bir tip. Sanırım üniversiteliydi. Bu iş ve ABD gezisi, Serra'ya çokça katkı sağladı. Ve kitabın sonlarına doğruysa turizm sektöründe çalışmaya karar verdi. Farklı milletlerden insanlarla tanışmayı ve onlarla vakit geçirmeyi sevdiğini fark etti. Tabii Mualla Hanım'ın katkılarını da unutmamak gerek. Gelecekteki meslek seçimiyle ilgili öyle güzel konuştu ki, o dakikalar bitmesin istersiniz. Üniversiteye hazırlık dönemi başladığı için haftasonu gezileri iptal aşamasına geldi ama Ankara'ya yapılan yolculuk tüm o eksikliği sildi sanki ve de hocalarıyla birlikte serbest saat ilan ettikleri zamanlardaki kompozisyonlar... Bu kompozisyonları sadece kendileri okuyabilecekler, hiçbir zorunluluğu yok. Kendi yıldızını keşfetme amaçlı... Özellikle bu uygulama çok etkiledi beni. Mualla Hanım gibi bir öğretmen olabilmek ne müthiş bir duygu olurdu! Elbette eksik yönleri de var, bundan önceki incelememde belirtmiştim. Biraz da ABD gezisinden bahsedeyim. Serra, 10 Kasım ile yazdığı bir yazıyı Mualla Hanım aracılığıyla bir yarışmaya gönderiyor ve birinci oluyor. Ödül de ABD'de 10 günlük bir kültür gezisi. Müzeler, metropoller, alış-veriş merkezleri, caddeler, okullar... Ve Amerika'nın üç kenti ziyaret edilecek: Washington, New York ve Tampa. Bu kentten kente olan yolculuğunda Serra'yı oradaki gönüllü aileler karşılayacak ve gezi turunu onlarla yapacak. Burada tanıştığı ilk aile, yine ilk durağı olan New York'taydı. Ruth ile George çifti. Sonrakiker ise başkent olan Washington'daki Cecile ile Bill. En son durak Tampa'daysa onu Florance ile Julius karşıladı. Bu gezide nereleri görmedi kii! Beyaz Saray'dan Disneyland'a, Özgürlük Anıtı'ndan Florida'ya... Kitaplarda okuduğumuz, filmlerde izlediğimiz o meşhur yerleri gezmek, seyretmek ve doyamamak! Ne çok imrendim sana kız Serra... . . . Kendi Düşüncelerim: Öncelikle 'disco' denen şeye alışmam hiç kolay olmadı. Bunlar daha lise 2'deler yahu, lise 2! Yaşıtız. Hâlâ aklım almıyor. Ankara gezisi olsun, Akdeniz gezisi olsun bu diskolar peşimi bırakmadı. Hadi o Akdeniz gezisini geçtim, ama sen İstanbul'dan kalkıp saygı duyduğun (!) Anıtkebir'i ziyaret etmek için gitmişsin taa Ankaralara. Hele ki 10 Kasım akşamında "zaten son günümüz eğlenelim bari biraz da olsa" diyerek... Gezilerdeki danslı içkili ortamlar mı dersin, yaz aşkları mı dersin, o yaşta evlilik hayalleri kurma mı dersin, bir dolu şey vardı... Bir de kitabın başlarında Zeynep'in, ablası Nilgün'ün Amerikalı sözlüsü Brad'e yaptığı şaka hiç de hoş değildi. Resmen kız açık olduğu halde gitti bi güzel örtündü, peçe taktı ve Türkiye'ye yeni gelen birine 'hahaha çok komik olacak, yüzlerinin halini düşünemiyorum' diyerek adamı karşılamaya koştu. Allah'ım dedim, daha neler! Bir başka husus da İpek Hanım'ın kitaplarında bolca kullandığı 'Kader utansın' lafı... Yorum yok. Değineceğim son konu ise değerlerimiz üzerine olacak. Bir kez daha söylemek istiyorum. Okumuş ve koskoca yazar olmuşsun İpek Ongun. Binlerce insana hitap etmiş ve duygularına onları da ortak etmişsin. Eminim birçok genç kızın yaşamında büyük bir tesir bırakmışaındır. Bu unvanını keşke ülkene daha yararlı olabilecek yerlerde kullanabilseymişsin. Ne bileyim kitaptaki karakteri Amerika'ya değil de doğu ülkelerine, geçmişimize şahitlik etmiş şehirlere götürseymişsin. Veya Mualla Hanım bir 18 Mart günü Çanakkale'ye gezi düzenleyebilirdi pekalâ. Hadi geziyi geçtim en azından bir yarışma düzenleseydi. Operalara, diskolara gidileceği yerde ya da Akdeniz gezisindeki tapınaklar ziyaret edileceği yerde kendi kültürümüze daha yakın mekanlara götürseydi o güzelim çocukları. Fena mı olurdu İpek Hanım? Fakat bu geziler yapılmasın demiyorum. Sadece önceliklerimiz farklı olmalı. Bunu dillendiriyorum. Gitgide aslımızdan uzaklaşıyoruz, böyle kitaplar da yaramıza tuz basıyor. Oysa bu edebi dil ne güzel dirilişlere vesile olabilirdi. Buna yanıyorum işte. Lütfen artniyet aramayın. Bu uzuun mu uzuun yazıyı okuduysanız sevgim üzerinize olsun. Sağlıcakla kalın :)
Kendi Ayakları Üstünde
Kendi Ayakları Üstündeİpek Ongun · Artemis Yayınları · 20127,8bin okunma
·
1.398 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.