Haddimi aşan şeyler söylemek istemiyorum ama ilk hissettiğim şey ticari kaygıyla yazılmış bir kitap olduğunu düşünmek oldu. Temelde işlediği konu farklı versiyonlarla diğer kitaplarında da geçiyor. Sevgi üzerine felsefi yaklaşımlarla kısmen başarılı bulduğum halde genelde vasat bir kitap olarak değerlendiriyorum. Belli bir noktadan sonra sıradanlaşan ilerleme sıkıyor.
Bana en ilginç gelen şey anlatıcı rolündeki kadının; gazeteci, kadın, eşini aldatan kadın, sevgiyi arayan kadın, kendisini sorgulayan kadın her neyse işte kitaptaki üzerine düşen karakter olmaktan çıkarak bir bilgeye dönüşüyor olması. Bir bakıyorum kişisel gelişim kitaplarındaymış gibi bilgiler aktarıyor okuyucuya, hadi oradan diyorum karaktere bunları söyleyen sen değilsin, Paulo Coelho söylüyor bunları, o zaman da karakterle benim aramdaki –okuyucu ben- ilişki kopuyor, yapmacık oluyor.
Çok satılanlara girmesine de etki büyük ihtimalle kapaktaki kiraz, kitabın adı ve sonra birileri tarafından birilerine anlatılan cesurca yazılmış sevişme anlarıdır. Elinize aldığınızda hızlı bir şekilde tüketeceksinizdir, yazarımızın değindiği konu gerçek yaşamda mevcuttur buna itirazım yok ama daha değerli bir hale getirilebilirdi aslında bunu söyleten yazarın diğer eserleri… Yapabiliyor… Ya da ben önceden okuduklarımı, önceki okurluğumla yapabilir diye bellemişim.
