Bir kış günü düşünün… Dışarıda kar yağıyor, hayatınızda her şey tam olarak olmasını istediğiniz kıvamda ve siz elinizde çay/kahve/sıcak çikolatanız şömine ateşinde hayatınızın ne kadar güzel olduğunu düşünüp şükrediyorsunuz… İşte tam olarak bu kitap beni bu anlattığım senaryoya götürdü. Sıcacık, bitmesini istemediğiniz bir kitap ne diyebilirim ki… Yol arkadaşı olarak başlanan ve yolun sonunda bambaşka biri olarak vedalaşılan müthiş bir yolculuk…Tek ama tek dikkatimi çeken eksi unsur Hakan Mengüç’ ün ilk kitabına atıfta bulunmalarıydı fakat kendime “Artık her şeye kızmayacağım, kendimi acımasızca eleştirmeyeceğim, elalem ne der demeyeceğim, hatalarımı şimdi şu an affediyorum!” diye söz vermeme vesile oldu ya yazarımıza helal olsun!