#eduardogaleano Uruguay'daki askeri rejimin döneminde duyulmamış hikâyeleri anlatmaya ve Latin Amerika’nın sesi olmaya devam ediyor. Galeano'nun düşünceleri ve yazılarının devlet için bir tehdit olarak görüldüğü, kendi ülkesinde aranan bir adam olduğu ve bu nedenle önce Arjantin'de sonra İspanya’da sürgüne zorlandığı zamandı. Çok az kişinin söylemeye cesaret edebildiği kısa hikâyelerle 1975 ile 1977 yılları arasında ortadan kaybolan, işkence gören ve katledilen arkadaşlarını ya da meslektaşlarını saygıyla anıyor. Başta da belirtildiği gibi, kitapta anlatılan her şey gerçekten yaşanmıştır! Sömürülmüş bir halkın direnişini unutmamak ve unutturmamak için, buna kişisel anıları da dâhil olmak üzere, zamanın sınırlarını zorlayarak anlatıyor adeta. Aşkın ve savaşın her şey demek olduğu yağmalanmış bir kıtada, kurulu sistemle yüzleşmeye ve inançlarını sonuna kadar savunmaya cesaret eden insanların öyküleri gerçek bir saygı duruşunu hak eden nitelikte. Bu kadar acımasızlığı öyle bir şiirsel dille anlatıyor ki, tekrar kendisine hayran kaldım. Eğer bir kitap gerçek Eduardo Hughes Galeano’yu anlatıyorsa, o kesinlikle bu eseridir. Şimdiye kadar okuduğum ve en çok etkilendiğim kitabı oldu. Mutlaka okuyun

Aşkın ve Savaşın Gündüz ve GeceleriEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 2020300 okunma

·

209 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eleutheria