Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

EDEBİYAT VE SANAT ÜRÜNLERİNİN OLUŞUM SÜRECİNE DAİR
Tüketim çağında yaşadığımız için her şeyi çabucak tüketiyoruz.Peki ya tükettiğimiz sanat ürünlerinin oluşum süreci üzerinde yeterince düşünüyor muyuz? Güzel bir tabloya baktığımızda,güzel bir müzik dinledimizde,güzel bir kitap okuyup bitirdikten sonra yemek yemiş gibi hemen tabağı kaşığı kaldırıp bulaşığını yıkamaya mı koyuluyoruz, yoksa yeterince sindirmek için durup düşünerek bekliyor muyuz? Sanatla,edebiyatla ilgilenen çoğu insanın bildiği gibi en yüce,en anlamlı,en doyurucu,en ruha hitap eden eserler en ızdıraplı acılardan doğar.Zaten sadece tablolara, kitaplara, şarkılara odaklanmayıp onları oluşturan insanların yaşam serüvenlerini araştırınca da bunlar apaçık görünüyor.Yaşadığı hayat boyunca gün yüzü görmeden maddi veya manevi sıkıntı içinde ölüp giden nice şair,yazar,ressam,müzisyen var. Hiçbir eser bir insanın hayatından kıymetli değildir.Olmamalıdır.Hiçbir insan o kadar ızdıraplı acılar çekip böyle eserler oluşturmamalı. Dostoyevski keşke mutlu bir insan olsaydı da Dünya Edebiyatı Suç ve Ceza'dan Karamazov Kardeşler'den mahrum kalsaydı.Ya da Sezen Aksu bu kadar üzücü aşklar yaşamasaydı da o şarkıları olmasaydı.Biz bunlardan mahrum kalsaydık.Elbette müteşekkir olmalıyız bu eserlerin hepsi için.Elbette mutlu olmalıyız bu eserleri bizlere armağan ettikleri için.Hatta o acıları bütün insanlığın yerine çektikleri için onlara büyük saygı duymalıyız. Ama kendimize şunu sormalıyız: Şuan Dostoyevski diye tanınan insanın yerinde olmak ister miydim? Onun hayatını yaşamak ve şuan herkesin beni tanımasını kitaplarımı okumasını ister miydim? Çoğumuz çok düşünmeden isterdim diye cevap verir.Ama işin içine girince hayatını detaylıca araştırdıkça kimse o hayatı yaşamak istemezdi.Şöhret, makam,mevki, evrensele hitap etmek,adını tarihe yazdırmak kolay şeyler değil.İnsanlar sadece bu yönünü düşünüyor.Oraya gelene kadar kaç dikene bastığını,kaç defa bacağının kanadığını çoğu insan düşünmez.Keşke onun yerinde olsaydım der. O insanlar keşke o acıları yaşamasaydı o hayatları sürmeselerdi de mahrum kalan biz olsaydık.Hiçbir başyapıt çekilen acılardan büyük değil.Aynı zamanda her başyapıt da acının büyüklüğü kadar büyük.Acı kaliteyi beraberinde getiriyor.
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.