Yeni ve böylesine başarılı bir yazar/şairle tanışmaktan dolayı çok mutluyum. Kitaptaki olay sizi hemen içine alıyor ve bir çırpıda okumak istiyorsunuz ancak asıl hoşuma giden nokta ana karakterin kafa yapısı. Öyle yaratıcı dusunceleri var ki alıntı eklemeden geçemeyecegim: " Bir teorim vardı. Beyinciğin beyne doğrudan bağlanmaması çok kötü. Bu bizim programlamamızdaki en kötü hata olabilir. Bu nedenle modelimizin artık değişmesi gerekiyor. Beyincigimiz beynimize bağlı olsaydı, anatomimiz hakkında tüm bilgiye sahip olurduk, vucudumuzun icinde neler olup bittiği hakkında. Ah, derdik kendimize, kanimdaki potasyum seviyesi düşmüş. Üçüncü bel omurum baskı hissediyor. Tansiyonum bugun düşük, biraz dolasmaliyim veya dünkü mayonez kolestrolumu çok yukseltti... ... Ama bizim bedenlerimiz sorunlu birer yük, onlar hakkında gerçekte pek bir şey bilmiyoruz ve onun en doğal süreçlerini öğrenmek için bir sürü alete gereksinim duyuyoruz. Son seferinde bir doktorun midemde neler olup bittiğini kontrol etmek için endoskopi yaptırması kepazelik değil de nedir? ... Melekler, eğer gercekten varsa, katıla katıla bize guluyorlardir. Bir beden sahibi olmak ve onun hakkında hiçbir şey bilmemek. Yanında kullanım kılavuzu yok."

Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri ÜzerindeOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 20201,864 okunma

·

1.068 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve