Can yücel, bir zamanlar babasının büyük isminden rahatsız. Ne dense orada burada konuşup duruyor. Yaşar Abi, bir gün ona diyor ki: ‘’Bak Can,sen babanı iyi tanımıyorsun,Ben senden daha iyi tanıyorum.’’
O sıralar Cumhuriyet gazetesinde çalışıyor Yaşar Abi. Hasan Ali Bey de emekli olmuş, yazılarını ona götürüyor. Oturuyor sohbet ediyorlar; çok seviyor Yaşar Abi, Hasan Ali bey’i.
‘’ Zaten adamın anası bellenmiş, herkes bir taraftan saldırıyor. Cumhuriyet tarihinin en önemli bakanı, Köy enstitüleri kurmuş, dünya klasiklerini dilimize kazandırmış: daha sayayım mı? Yaptıklarını kimse yapmamış, bir de sen saldırma adama diyor Yaşar Abi, birazda Can Yücel’e kızarak.
Bu konuşmadan on beş gün sonra gazeteye gidiyor ,Can yücel elinde bir kağıt masanın üzerine fırlatıp atıyor ve ‘’şunu bir oku bakalım!’’ diyor. Yaşar Kemal’e, küstah ve özgüvenli. Karşısına geçip oturuyor.
Şiire bakıyor Yaşar Kemal: ‘’ Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim’’,
Gözleri doluyor okuyunca. Kalkıp boynuna sarılıyor,’’Affet ulan, şimdi oldu işte’’ diyor. Yaşar Abi den bunu dinlerken ben de duygulanıyorum. İşte bu şiir. Yaşar Abi’ye göre Can’ın babasıyla barışmasının şiiriymiş.
Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici - hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helalleşmek ister elbet , değimi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Can Yücel
Binbir Renk Binbir Çiçek/ Arif Keskiner