Rilke ile ilk buluşmam oldu. Adını, sözlerini çok daha evvel farklı yerlerde okudum, gördüm. Ne kadar içli olduğunu biliyordum bu yüzden okumaya başlamadan önce müthiş bir iştiyakım vardı. Kitabı okuyunca bu şevkimin muhabbetle ziyadeleştiğini fark ettim. İlk dört ağıt kendi deyimiyle ağıtın ağlaması gibi güzel. Hatta o kadar güzel ki nefes almakta zorlandım, kitabı bıraktım. Cümlelerin bu kadar güzel bir surette bir araya gelmesini hayranlıkla hissettim dimağımda. Acaba bu kadar harf bir araya gelse yine bunun gibisi mümkün olabilir mi diye de düşündüm.
Ağıtlar daha uzun olsa yürek dayanmazmış. On ağıttan oluşan kitabın çevirisi ve notları gayet güzel tanzim edilmiş. Aklınızda soru işareti bırakmıyor. Benim takıldığım tek bir konu var, o da Picasso'nun resmine atıf yapılan bölüm. Kitabın hangi kelimesi ile alaka kurulmuş defaatle tekrar etmeme rağmen anlamadım. Eğer sizler okursanız ve anlarsanız o kısmı aydınlatmanızı rica ederim.
Keyifli okumalar