Kaçın! Aslında şakayla karışık haklı bir kelimeyle başladığıma inanıyorum. Sanatı anlamak, sanatçıyı anlamak ve bu iki doğrunun ortak noktası olan ‘Yalnızlık’. Şimdi bu nasıl olacak? Öncelikle bir çağdaş olan ‘Yalnızlık’ var bir de bunun gerçeği. Bunun farkını nasıl anlayacağız? Çağdaş olan yalnızlık şöyledir: Birçok gruba ekli olmak, birçok insanla konuşmak, sevgilisi olmadığı için yalnız olduğunu düşünmek, birçok mesaja ve konuşmaya sahip olup dışarıda iki kelimeyi bir araya getiremeyen, sürekli bağırıp çağıran, agresif grubu simgeler. Ve bu kısa bir tanım ama kastımı siz anladınız. Bunlar özellikle yaptıkları bu yalnızlık edebiyatı için kalabalıklar içinde yalnızım gibi sözleri sık kullanırlar. Asıl yalnızlığı açıklıyorum. Konuştuğu kimse olmayan, bırakın içeriyi dışarıda bile kimseyle muhatap olmayan bir grup var. Bu insanlar yalnızlığı kendisi seçen, etrafını, kaliteyi yani birçok önemli konuyu kendisi yöneten insanlar. Eğer böyle insanlar tanıyorsanız o insanları iyi değerlendirmenizi tavsiye ederim. Çünkü böyle insanlar genelde başarılı olan ya da başarılı olmak üzere olan insanlardır. Yola çıkana kadar herkes onlarladır aslında ama yolun sonu yaklaştıkça yanında kimse kalmaz. Nasrettin Hoca’nın Fil fıkrası en iyi örnektir buna kanımca. Zaten bu insanlarla bir kere bile konuştuysanız (genellikle de 1 kere konuşursunuz büyük ihtimalle) onları ve etraflarına yaydıkları kaliteyi çok iyi anlarsınız. Hepsini bir kenara koyacağız şimdi. İşte bu ikinci grubun insanları bir şey yazmış olsun. Anlarsınız. Ben buna Oğuz Atay örneği verebilirim. Kendisini çok okumasam da detaylı ve dikkatli araştırmış biriyim. O yüzden bu örneği verebilirim. Kalitelerini hissettirirler. Aslında şair ruhlu insanlarda bile bunu görürsünüz. Beraberken yazdıkları satırlarla yalnızken kaleme aldıkları çok farklıdır. Bakın birini satır diye tanımlarken diğerinde kaleme aldıkları dedim, tanım bile vermek ayıp olurdu o şaheserlere, iki satır bile olsalar. Değişmeyen çok şey var. Umuyorum ki yarı yolda bırakılmayan, yola çıktığı insanlarla yolunu tamamlayan kişiler olursunuz. Hepinizin huzur ve mutluluğunu diliyor, keyifli okumalar temenni ediyorum..

Yazınsal UzamMaurice Blanchot · Yapı Kredi Yayınları · 200059 okunma

·

294 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak