(...)Bach’ın yaşam öyküsünü okumuştum, son eşi yazmış. Ona birçok çocuk doğuran eşi. Hiç de düş insanınkine benzemeyen bir yaşantı. Sevgi, coşku dolu. Sevmiş, sevilmiş, sevişmiş bir gövdenin her türlü tadı duyması. Belki sokakta yürürken de kimse ona, “Bak, bu büyük bir sanatçıdır,” demedi. Sıradan bir kişi gibiydi. Şimdi yarattığı ses evreninde yaşıyor bir masal kahramanı gibi…
( Bir Yalnızlıkta Dağıtmak Kendini - 1984 )