Jack london yine farklı bir bilinmezlikle gelmiş önümüze: 1910 yıllarında yazılan bir kitabın( o dönemde salgınla ilgili herhangi bir emare bilgi veya öngörü olmadığını düşündüğümüzde) sekiz yıl sonra İspanyol Gribinin baş göstermesi, sonrasında oluşan bir sürü ölüm ve daha sorma gelen salgınlar nihayetinde şuan günümüzü saran Kovid-19 salgınına baktığımızda nasıl ön gördüğünü ve bukadar yakınsamayı nasıl başardığını düşünmek elde değil… Dili anlatımı yine güzel ve akıcı olurken, salgınla birlikte uygarlığın nasıl çöktüğünü, sonrasında oluşan adaletsiz yaşamı, umut tacirliği ve doktorum diye şifa dağıtma adı altında kandırılan insanları anlattığında hiç yabancı gelmiyor bunlar. Şuan uygar dediğimiz toplumlarda bile uygar olmadığımız anladığımız bir kitap ve maalesef ki yine insanların birbirini savaşla kanla yok edip tekrarladığı bir toplumun temellerinin atılacağını da gösteriyor. Şiddetle başlayan toplum şiddetle son buluyor… Salgın da olsa insanlarda birlik olma duygusu yerine ezme, kırma, yakma, aşağılama ve yok etme duygusunun hayvanlardan daha ziyade isteğe ve arzuya bağlı olduğunu da gösteriyor kitap. 60 sayfalık kitaba ne çok sığdırılmış… Ne çok düşünülecek konu bırakmış ve insan oğlunun küçük bir mikroba bukadar hızlı yenilirken hala şiddet baskı ve korkutmayı kucaklayıp birlik olmayı ertelediğini tekrar görüyoruz … hemde oldukça eski bir kitap ve bu salgınları ve insanlara etkisini görmemiş bir yazardan….

Kızıl VebaJack London · Can Yayınları · 202032,7bin okunma

·

53 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve genç