Thomas Hardy bu çok tanınan 1874 tarihli romanında, güneybatı İngiltere’nin pastoral manzaraları eşliğinde çok kahramanlı bir aşk hikayesi sunuyor okuyucularına. Romanı son derece klasik ve sıkıcı bir aşk hikayesi olarak değerlendirmek de mümkün, çok başarılı bir klasik olarak da… Bu tümüyle beklentinize bağlı. Zira 1800lü yıllardayız; henüz elektriğin icat edilmediği, at arabasının lüks sayıldığı, tarımın elde sapan ve orakla yapıldığı, ısınmak ve yemek pişirmek için ocakların yakıldığı, 20 kilometrenin çok uzak mesafe sayıldığı yıllar bunlar. O dönemin eşyaları bugün nasıl hantal ve kullanışsız geliyorsa bize, bence kadın-erkek ilişkileri, ya da en genel anlamda toplumsal ilişkileri de öyle… O yüzden bugünün hızlı hayatına, bir telefonla başlayıp bitiveren ilişkilere bakınca, bu, son derece ağır tempoda ilerleyen çok bileşenli aşk hikayesi sıkıcı gelebilir günümüz okuyucusuna. Ancak ben Thomas Hardy’nin bu romanından büyük keyif aldığımı söylemeliyim. Öncelikle dönemin İngiltere kırsalını ve toplum yapısını öğrenmek için keyifli bir kaynak… Thomas Hardy Viktorya dönemi İngiltere’sini bir pastoral tablo gibi, kelimeleri ile ince ince işleyerek resmediyor adeta. Ustalığı göz alıcı… Ele aldığı aşk hikayesi dönemine göre ilerici ve hatta feminist sayılabilir; özgürlüğüne düşkün, evlilik kararını usul olduğu üzere mantığına göre değil kalbine göre almak isteyen genç Bathsheba Everdene’in çelişkilerine, ikilemlerine, kararsızlıklarına odaklanıyor; ama kahramanını bir an bile yargılamıyor ve eleştirmiyor. Bathsheba’nın çevresini saran yalnız komşusu William Boldwood, sadık çoban Gabriel Oak ve yakışıklı asker Çavuş Troy ile ilişkilerini son derece doğal resmediyor Hardy. Gencecik bir kız kalbi, mantığı ve toplum kuralları arasında sıkışıp kalıyor; mantığı ile ilerlemeye karar vermişken bir bakıyorsunuz ertesi gün karar değiştiriyor; bir sonraki gün bu yeni kararından pişman oluyor. Çevresinde dört dönen farklı yaşlardaki 3 erkek de öyle… Aynı bizler gibi, kararsızlıklar içerisinde, duygudan duyguya sürükleniyorlar ve yazar hiçbir kahramanını yüceltmeden, yargılamadan, artıları ve eksileri ile, kanlı canlı önümüze seriyor. Konu ve pastoral ortam Jane Austin romanlarına benzetilebilir; ancak Hardy’nin kalemini de, karakterlere yaklaşımını da daha başarılı bulduğumu söylemeliyim.

Çılgın Kalabalıktan UzakThomas Hardy · Can Yayınları · 20182,971 okunma

·

1.231 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.