Üzerine ahmak damgası yapıştırılmış bir adamın trajikomik öyküsü. Bölüm başları Ahmak Wilson'un Takviminden alınmış aforizmalarıyla süsleniyor. Soylu bir efendinin kölesi olan kadın aynı zamanda doğan kendi çocuğu ve efendisinin çocuğuna bakmaktadır. Büyüdüğünde çocuğunun nehrin aşağısı denen en zalim efendilerin ve en ağır işlerin bulunduğu yere satılacağı endişesi kadının hayatını altüst eder. Bir karar verir ve her şey arapsaçına döner. O sıralarda herkesin Ahmak dediği Wilson ise cam üzerine insanların parmak izlerini alarak onları evinin bir yerinde en nadide koleksiyonu olarak saklamaktadır. Esprili ama aynı zamanda trajik bir usta işi roman. Tavsiye ederim.