Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Eşyalar da insanlar gibi. Zamanla izler oluşuyor üzerlerinde, derken güneşle rengini açıyor, rüzgârlar aşındırıyor kimi zaman. Kendi kendini yeni baştan. Kendi başına. Eşyalar insanlar gibi. Yaşlandıkça kimlik kazanıyor." Konusundan çok ne hissettirdiğiyle alakalı yorum yapacağım. Kesinlikle sakin kafayla okumanması gereken bir kitapla geldim bugün. Başlarda adaptasyon sorunu yaşasam da pes etmedim. Gerçekten metaforları inanılmaz. Bu kitabı daha farklı nasıl anlatabilirim diye çok düşündüm ve sonra okura bıraktım. Her okurun inanıyorum ki ana temasıyla alakalı farklı yorumu olacaktır. Felsefe ve psikoloji kurguya dahil edilip kaleme alınmış. Günlük hayattan bahsedilirken, kullanılan yöntem sayesinde derinleşen bir kitap. Psikolojik yönünü daha baskın bulmamla beraber felsefî dokunuşlar kitabı daha da zenginleştirmiş. Kitabın ilk sayfalarında bir cenaze töreninden ve taziyeye gelen insanlardan bahsediliyor ama okurken, öyle bir yaklaşımda bulunuyor ki Sevgili Yazar @ kendinizi çocuk psikolojisine bürünmekten geri tutamıyorsunuz. Sonra tramvay; karakter Eren tramvay yolculuklarında ki analizleriyle büyülüyor. Bolca Latife'den bahsedilecek ve enfes böreklerine bolca denk geleceksiniz. Ben okurken çok keyif aldım. Acele etmedim, sindirerek okudum diyebilirim. Okuyacak olanlara da tavsiyemdir acele etmeden ve yansıtılan psikolojiyi hissederek okumalısınız. "Karanlıkla sırlanmış vapur camına yansıdık hep beraber. Parça parça birleştik kaygan yüzeyde. Karşı kıyının titrek, parlak ışıkları saçıldı camın öte yanından üzerimize. Parladık. Dalga. Dalga."
Saatte 430 Metre
Saatte 430 MetreBirsen Ertan · DKY Yayınevi · 202131 okunma
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.