Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

261 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşları 6 ile 12 yaş aralığındaki bir grup çocuk, gelecekteki atom savaşından korunmak için güvenilir bir yere götürülmek üzere uçakla yola koyulur. Fakat, saldırı sonucu uçak bir mercan adasına düşer. Adanın dört bir yanına dağılan çocuklardan ilk olarak Ralph ve Domuzcuk lakaplı şişko çocuk tanışır. Denizde buldukları denizkabuğunu üfleyerek diğer çocukların da yanlarına gelmesini sağlarlar. Başlarında hiçbir büyük bulunmayan çocuklar birlikte yaşamanın kurallarını oluşturmaya başlarlar. İlkönce lider seçmeleri gerektiğinde hemfikir olurlar. Liderlik vasıflarına uygun iki kişiden Ralph şef seçilir. Çok akıllı olmamasına rağmen, deniz kabuğu elinde olduğundan diğer çocuklara güven verir. Sığınmaları gereken barınak yapımından tuvaletlerini yapmaları gereken yere kadar birçok kararların alındığı toplantılar yaparlar. En ilkin yapılması gerekenlerin başında, dağın tepesinde ateş yakılmasıdır: Bu suretle ateşten çıkan duman işaret sayılacaktır. Bir gemi ya da uçak geçerse şayet, adada yaşam izine rastlayacak, bu da çocukların kurtuluşu olacaktır. Ateşin sönmemesi için çocuklar görevlendirilir. Ancak, Jack avlanmak ister. Çocukların et yemek istediğinde ısrarcıdır. Diğer çocukları da yanına alarak domuz avlamaya gider. İçindeki "yabansı" duygularla domuzu avlar. Bu arada dağdaki ateş söner. Bunlar olurken açıklardan geçen bir gemi adada hiçbir iz görmediğinden yoluna devam eder. Tüm bu eylemlilikler Ralph ve Jack tarafından tartışmalara neden olur. Mutlulukla başlayan günler kendini karabasanlara bırakır. Küçük çocuklar sanrılar görmeye başlar. Jack yanına aldığı çocuklarla kayalık bir bölgeye çekilir. Yüzleri gözlerini boyayarak "kabile" hayatı sürmeye başlarlar. Domuz avından sonra ateş yakıp vahşet çığlıkları atarlar. Kestikleri domuz başını sırıklara geçirerek çocukların gördüklerini iddia ettikleri canavara sunarlar. Ralp, Domuzcuk ve Simon bu vahşet karşısında yöntemler geliştirmeye devam etseler de, gelecek günler kana revana gebedir. Kurtuluşun yolu oldukça çetrefillidir. Birlikte başlayan bu uzun yolculuk sonunda geriye kalan "cehennem" de insanlığa büyük bir ders niteliğindedir. İngiliz yazar William Golding'in bu muhteşem eserini tam tamına iki kez üst üste okudum. Her okumamda dehşete kapıldım. Birinci okumamda fazla betimleme ve semboller olduğundan "acaba"lar oluşurken kafamda, ikinci okumamda taşlar yerine oturdu. Aynı zamanda kitabın çevirisini de yapan Mina Urgan'ın Sonsöz'ünü okuyunca duygularım tam pekişti. Semboller dedim. Evet kitaptaki 5 karakter aslında yaşadığımız çağda hiç de yabancısı olmadığımız karakterler. Ralph demokrasiyi, Domuzcuk aklı, Simon saf iyiliği, Jack kötülüğü (hatta Hitler'e benzetilmiş), Rogers ise saf kötülüğü sembolize ederken, denizkabuğu demokrasi aygıtını, kendi halinde olan diğer çocuklar ise toplumu sembolize ettiği hususunda hemfikir olunmuş. Durum böyle olunca kitabı asla düz bir okumayla hakkını teslim etmemekle birlikte, sadece "çocuk kitabı"yla sınırlamak mantıksızlığın daniskası olur. Sinemaya da uyarlanan 1983 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Sineklerin Tanrısı'nın yazarı Golding, İkinci Dünya Savaşı'nın canlı tanıklarındandır. Gördüğü, yaşadığı vahşet karşısında "umutlarını yitiren" de biridir. 6-12 yaşındaki çocukların cehenneme çevirdikleri adanın ardından ben de birçok okuyucu ve eleştirmen gibi sordum kendime: iyilik ve kötülük kavramları doğuştan mı acaba diye... Ve bunun gibi birçok soru sordurtan kitabın en kendime yakın bulduğum karakterlerinden canım Simon gibi "Bizden başka canavar yok belki" de diye son noktayı koyayım. Lütfen, ama lütfen kitaplığınızda yerini alsın bu ölümsüz eser...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,6bin okunma
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.