Spoiler içerebilir.
.
.
.
.
.
.
.
2. Leto'nun solucanlaşmasına tanık olmuştuk. Bu kitap ise binlerce yıl sonrasını anlatıyor. Leto iyice solucan şekline bürünmüş ve tüm evrenin imparatoeu halinde. Yalnızlık o kadar etrafını sarmış ki, Tanrı rolünde bir imparator solucan olarak hayatını sürdürüyor.
.
Melanj stokları kum alabalıklarının hepsi letoda olduğundan ve bu yüzden solucan üremediğinden bitmek üzere. Yapılan stokların hepsi Leto idaresinde.
.
Bene gesseritler, ixliler, lonca, theliaxular hepsi Leto'dan gelecek melanja bel bağlamış durumdalar. İçten içe oyun kurmak peşindeler ama Leto'dan da korkuyorlar.
.
Leto ise binlerce yıldır süren hükümdarlığında artık sıkılmış durumda. Herhangi birisinin eylemlerini eğlendirici bularak izin dahi veriyor. İnsani duyguları özlüyor ama Altın Yol için bundan vazgeçtiğine pişman da olmuyor.
.
Çıkar yol olduğunu düşündüğü Siona ise tam bir asi. Leto'nun despot yönetiminden nefret ediyor. Onu yıkmak için tüm gücüyle çalışıyor. Leto'nun sınavından sonra dahi bunun için elinden geleni yapıyor.
.
Ben çok beğendim. Tam bir içe dönük çarpışık psikolojilerin barındığı bir kitaptı. Hem Tanrı gibi güçlü hem yalnız. Hayal alamayacak kadar bilgili ama bilgisini kimseyle denk tutamadığı için dışlanmış gibi.
.
Frank Herbert Paul'den sonra beni kaybeder galiba diyordum ama iki kitapta da iyi kötü tutmayı başardı. Bu kitap 3.'ye nazaran daha etkileyici ve sürükleyiciydi.