Kitabın konusu çok ilgimi çekti,
Heyecan verici bir konusu var "gerçek olup olmadığı konusunda tarihçiler ikiye ayrılır.
Bazıları evet yaşanmış der kimisi hikaye olduğunu söyler.
Eğer gerçekten yaşanmışsa Hasan Sabbah'ın çok zeki, kurnaz muhteşem bir zekaya sahip diyebilirim.
" kitapta sıkıcı olan tekrar malesef biraz ilerleyince Allah Allah ben geriye mi gittim kaldığım yerimi şaşırdım eeee ben okumuştum bunu diye kendi kendine konuşmaya başlıyor insan :)
Genel olarak 360 sayfa yerine 200 sayfa gayet yerinde bir karar olurdu bence yazar sayfa çok olunca ilgi çekici olabilir diye fazlaca tekrar ve alıntılar yapmış bence.
Konusu ise Tarihte terör, korku, dehşet ve suikasttan bahsedildiğinde akla gelen ilk isim Hasan Sabbah ve cennet fedaileridir... Mekânsa elbette ki şimdilik yeryüzünde var olmayan Alamut Kalesi
Hasan Sabbah'ın kurduğu 'sahte cennet bahçeleri' bu bahçeye gire-bilenlerin her türden ihtiyacına cevap vermeye hazır yüzlerce güzeller güzeli kadın... Hasan Sabbah'ın 'öldür' emrini bekleyen binlerce mürit bu sahte yeryüzü cennetini bir kere tatmış ve kendilerini hayatlarının geri kalanını burada geçirmeye adamış fedaileri.