Bu kitap feminizmin doğasını, dünya genelinde amacını ve önyargılarını sorguluyor. Feminizm, kadın bedeninin korunması ile, toplumda kadınlar için eşit hakların sağlanması ile ve baskın ataerkilliğin belirlediği aptal kadın düşmanı kuralları yıkmakla ilgilidir. Feminizm, kendi kararlarımızı vermenin ve herkesle aynı düzeyde var olmanın temel hak olduğunu savunur. Bu büyük bir talep değil, özgürlük ve cinsiyet eşitliği. Ancak Carol J. Adams, bu fikri insan olmayanları da kapsayacak şekilde genişletmiş. Sorduğu sorular çok yerinde. Temel düzeyde, feministlerden neyi savunduklarını düşünmelerini istiyor. Kadın haklarının ve anneliğin savunucuları olarak, doğal olarak cinsel sömürüye ve bir anne ile çocuk arasındaki zorunlu ayrılığa (her türlü hayvan endüstrisinde meydana gelir) karşı olacaklardır. Bir bakıma kadın bedenini tüketerek yok ediyorlar. Adams, et yeme eyleminde feministlerin kendi hedeflerini bozduğunu öne sürüyor ve kendisine bu konuda katılıyorum. Adams, eleştirmek yerine, daha güçlü feministler olmak için tüm feministlerin vejetaryen olması gerektiğini öne sürüyor. Bu feministlerin başarılarını ya da yaptıklarını göz ardı etme çabası değil. Ne yediklerine bakılmaksızın, kadınlar için harikalar yaratan birçok büyük feminist var. Adams'ın mantık ve gerçeklerle öne sürdüğü şey, daha iyi ve eksiksiz bir feminist olmak için bir vejetaryen veya vegan olmalıyız. Et yememek, ataerkilliğe ve katledilmiş bir kadın bedenini tabaklarımıza koyan ve bunu akşam yemeği olarak adlandıran normlara doğrudan bir meydan okumadır. Bu, hayvan çalışmaları ve ekoeleştiri alanlarında çok önemli bir kitap. Kitap, olabildiğince vegan beslenmeye çalışan bir vejetaryen olarak beni çok etkiledi. İnsanları, sadece kendilerinden farklı bir bakış açısı görmek için bile olsa okumaya davet ediyorum.

Etin Cinsel PolitikasıCarol J. Adams · Ayrıntı Yayınları · 2013711 okunma

·

395 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melissa