Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Zamanda Edebî Bir Seyahat: Derde Deva Randevu
‘’Derdin devası belki de aynı derdi üstlenmiş bir kişiyle buluşmakla belirir?’’ (s. 11) 1866 St. Peterburg’una gidip
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
’nin sigarasını yaktıktan sonra onunla birlikte kumar masasına oturup aşktan, yalnızlıktan ve toplumsal problemlerden konuşmak ister misiniz? Veya 1968’e gidip Bozkırın Tezenesi
Neşet Ertaş
Neşet Ertaş
’ın 3 ay cezaevinde kaldığı sırada onun koğuş arkadaşı olup türküler ve insanlar üzerine sohbet etmek ister misiniz? (Bkz: youtube.com/watch?v=KGQWg_d...) Peki, oradan bir uçakla 1943 yılında Heybeliada’da münzevi bir hayat süren
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
’ın evine edebiyat ve toplum üzerine sohbet etmeye gitmek ister misiniz?
Agatha Christie
Agatha Christie
ile cinai romanların inceliklerini öğrenmek,
Farabi
Farabi
ile din ve felsefe üzerine hasbihal etmek,
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
ile İstanbul’da bir meyhanede edebiyat ve şiir sanatı üzerine laflamak ve türkü söylemek,
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
’ye bağnazlık ve üst-insan hakkında sorular sormak,
William Shakespeare
William Shakespeare
’in size insanlar ve özgürlük hakkında soneler okumasını,
Hacı Bektaş Veli
Hacı Bektaş Veli
ile dostluk ve tasavvuf üzerine hoşbeş etmek, Dresden’e gidip
Kurt Vonnegut
Kurt Vonnegut
’a savaş, din ve
Isaac Asimov
Isaac Asimov
hakkında merak ettiklerinizi sormak veya
Charles Bukowski
Charles Bukowski
ile yazarlık, sanat ve alkol üzerine muhabbet etmek ister misiniz? Benimki de soru işte, kim istemez ki? ‘’Kitap okumanın bir nevi randevu olduğunu, bu randevunun hemen her zaman bir dertleşme ve/yahut deva arayışı anlamına geldiği kabulüyle hareket ediyorum’’ diyerek başlıyor kitaba
Murat Menteş
Murat Menteş
. Gerçekten de bu konuda haklı. Okuduğumuz kitapların yazarlarıyla tanışmak, onlarla arkadaş olmak dahası o kitaptaki olay örgüsünün geçtiği yıllarda, mekânlarda yaşamak, o zamanların insanı olmak ve çağımızdan uzaklaşmak isteriz çoğunlukla. Menteş de bize katılıyor olmalı ki şu ifadelerle düşüncesini dile getiriyor: ‘’Evet, yazarları arkadaşım sayarım. Onlarla münasebetimi profesyonelce düzenleyemem. Çağdaşım yazarlarla da dostluğumuza güç katan asıl unsur, onların eserlerinden bana ulaşanlardır zannımca. Peki ya diğerleri? Yani bu dünyadan göçmüş yazarlar? Ya en iyi arkadaşımız, biz onunla tanışmadan ölüp gittiyse?
Cemal Süreya
Cemal Süreya
'yla teatide bulunmak,
Orhan Kemal
Orhan Kemal
'le hasbihal etmek,
Oğuz Atay
Oğuz Atay
'la dertleşmek iyi olurdu sanki?’’ Bu eserde sohbet edeceğimiz halka mal olmuş üstatlar hayatta olmadıkları için onlarla fiziki anlamda tanışmamız tabii ki imkânsız. İşte bu durum Murat Menteş’i birtakım düşüncelere gark ediyor ve ortaya ‘’Müteveffa Üstatlarla Söyleşiler’’ fikri çıkıyor. İlk başlarda
Ot Dergisi
Ot Dergisi
’nde
Orhan Kemal
Orhan Kemal
ile yaptığı bir söyleşi ile hayat buluyor bu fikir, sonradan güzel tepkiler de alınca kitaplaştırmaya karar veriyorlar ve müthiş bir iş çıkıyor ortaya. Usta çizer
Hakan Karataş
Hakan Karataş
, Murat Menteş’in müteveffa üstatlarla yaptığı konuşmaları, soru-cevapları büyük bir hünerle resmediyor ki adeta oradaymışçasına hissediyorsunuz. Özellikle Dostoyevski’nin ölüm cezasından kurtulma sahnesini öyle başarılı bir şekilde çizmiş ki okurken Sibirya’nın ayazını hissettim desem yalan olmaz. Doğu Ekspresi’nde Agatha Christie ile karşılıklı kahve içince de içim ısındı resmen. Büyük teşekkürlerimi sunuyorum, hem Murat Menteş’e hem Hakan Karataş’a. Tabi bu kitabı yazmak da her babayiğidin harcı değil, bahsi geçen yazarlar üzerinde tek tek uzun mesailer boyunca çalışmış Menteş. Biyografilerini okumuş, eserlerini özümsemiş ve zaten bunlardan yola çıkarak yazarlara sorular sorup fikirlerini almış, yer yer yazarların eserlerinden kendi cümlelerini, alıntılarını, aforizmalarını görebiliyoruz bu yüzden. Kitabın asıl amacı; Yazarları ve eserlerini genel hatlarıyla tanıtmak; tecrübeli okura hatırlatmalarda bulunmak; yolun başındaki okurlara kılavuzluk etmek… Bir günde bitirebileceğiniz ama günlerce üzerine düşünebileceğiniz, eğlencelik ve keyifli bir kitap:
Derde Deva Randevu
Derde Deva Randevu
№:1. Ben okurken epey keyifle okudum, keşke daha uzun olsaydı diye hayıflandığım için de hemen
Derde Deva Randevu 2
Derde Deva Randevu 2
’ye başladım. Ve incelemesi geldi: #142152155. №:3 de yoldaymış, ben öyle duydum. :) ‘’Bu kitap fevkalade mühim 11 yazarın dünyasına giriş bileti!’’ Herkese keyifli okumalar. ^^
Derde Deva Randevu
Derde Deva RandevuMurat Menteş · April Yayıncılık · 20193,262 okunma
··
5,5bin görüntüleme
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Hazır konu yazarlarla tanışmaktan açılmışken,
Murat Menteş
Murat Menteş
ile tanışamama anımı anlatayım ben de. :D 27 Nisan, 2019. Hatay Kitap Fuarı. Okul dersleri, staj, formasyon arasında mekik dokumaktan uyumaya bile zor vakit bulduğum bir zaman dilimindeydim. Bölüm derslerinde işlediğimiz eserlere kafa patlatmaktan ve zaten kendime bile vakit ayıramadığımdan neredeyse kitap okumaktan soğuyacak kıvama gelmiştim, kaldı ki Türk yazarlara pek de şans veremiyordum. O sıralar takip ettiğim ve okuma zevkine güvendiğim birisi Murat Menteş kitaplarıyla yatıp onlarla kalkıyordu. Zaten arkadaş ortamında da epey Türkçe alternatif rock dinliyorduk, favorilerimizden biri Yüzyüzeyken Konuşuruz’du. Kaan Boşnak, Murat Menteş’in Deplasmanda Plasebo şiirini şarkı yapmıştı, severek dinliyordum. (Bkz: youtu.be/C8N9XOBEVaA) Bunların hepsi üst üste gelince, Murat Menteş’in Kitap Fuarı’na geleceğini öğrenmemle onunla tanışmayı kafama koydum. Hem fuara giderim belki kitap okuma aşkım depreşir, nefes alırım, kendime gelirim diye düşündüm. Fuar alanı da kampüsümüze fazlasıyla uzaktı. 3 saatlik uykuyla saat 7’ye kurduğum alarmı uyanıp kapattım, hazırlanmaya başladım. 2 araç değiştirdim, şanssız biri olduğumdan dolayı bir de Nisan yağmuru başladı. Neyse heyecanlı bir şekilde fuar alanına gittim, öncelikle Antika Titanik ve Derde Deva Randevu kitaplarını aldım, Murat Menteş’in gelmesini bekliyordum. OT Dergisi’ne gelecek de ben de gidip imzalatıp fotoğraf çekilip gidicem diye plan yapıyordum kafamda. 8 defa tavaf ettim bütün stantları, her kitabı internetteki satış fiyatıyla kıyaslayıp nasıl silkeliyorlar insanları diye düşündüm durdum. Saatler geçti, uzun kuyruklar oluştu OT Dergisi’nin önünde. Ve o iç gıcıklayan ses duyuldu: ‘’Arkadaşlar, uçakta arıza olduğu için Murat Menteş maalesef bugün gelemeyecek…’’ Ulan saatlerdir boşuna mı bekledim ben yani, evde rahat rahat dinlenebilirdim. İç gıcıklayan ses devam etti: ‘’Ama yazarımız
Ali Lidar
Ali Lidar
burada bugün, kitaplarınızı imzalatabilirsiniz.’’ Heh oldu dedim, kim ki bu Ali Lidar? Neyse kitaplarına göz gezdirdim,
Kişisel Edebiyat Atlası
Kişisel Edebiyat Atlası
kitabının içeriğini çok beğendim, sevdiği ve hayatına etki eden yazarları (20 taneydi sanırsam) ve onların eserlerini anlatıyordu. Tamam dedim, Dünya edebiyatı varsa ben de varım. Aldım kitabı ve çekinerek yanına gittim: -Merhaba Ali Bey. +Merhaba, hoş geldiniz. İsminiz nedir? -Hoş bulduk, Kayaberk İpek. (Gürültüden anlaşılmadı.) +Efendim? -Kaya. +Memnun oldum Kaya Bey. -Ben de çok memnun oldum. +Bölümünüz nedir? Ne okuyorsunuz? -İngiliz Dili ve Edebiyatı. +Aa, süper. Edebiyatı ve okumayı seviyorsunuz demek. Peki neler okuyorsunuz en çok? -Ben daha çok İngiliz Edebiyatı okuyorum bu sıralar, bölümümden dolayı. Pek de vaktim kalmıyor. İngiliz edebiyatı hariç, en son karşılaştırmalı edebiyat dersinde Oğuz Atay’ın Babama Mektup’u ile Kafka’nın Dönüşüm’ünü inceledik. +Çok güzel eserler onlar da. Okudunuz mu? (Elimdeki kitabını işaret ederek) -Iııığ, maalesef daha önce kitaplarınızı okumadım ama ilgimi çekti bu kitabınız. +Anladım, ben de Felsefe öğretmeniyim normalde. Ama çocukluğumdan beri okumayı ve yazmayı seviyorum. Seçtiğiniz kitapta da hayatıma dokunan yazarlardan ve onların eserlerinden bahsettim. Umarım beğenirsiniz. (İmzalar) -Teşekkür ederim. (Sıranın arka taraflarından sesler yükselir) Fotoğraf çekilebilir miyiz? +Tabii ki. *çıkt* (i.hizliresim.com/6yrvn0b.jpeg) -Teşekkür ederim :)) +Ben teşekkür ederim, iyi günler. :)) Ve eve 2 Murat Menteş 1 Ali Lidar kitabı ile dönmüştüm gün sonunda. Bu da Murat Menteş ile tanışamama ve Ali Lidar ile tanışma anımdı işte. :D
Mervé okurunun profil resmi
120 sayfa bu sohbetler için az değil mi :D
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Evet az. Ama bunun da bir nedeni var. :) Daha önce yapılmamış bir şeyi deniyorlar ve doğal olarak çekiniyorlar. Olumlu yorumlarla birlikte sayfa sayısının az olduğu geri dönütünü alıyorlar okuyuculardan. Bu yüzden de sanırım serinin ikinci kitabının sayfa sayısını iki katına çıkarıp 240 yapıyorlar. (
Derde Deva Randevu 2
Derde Deva Randevu 2
) Kim bilir belki de üçüncü kitap da 480 sayfa olur. ^^
Anna K. okurunun profil resmi
Ne kadar orjinal bir kitapmış.. Hemen ekliyorum okuma listeme.. Inceleme yapıp tanıttığınız için teşekkürler 🌸
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Keyif alacağınızdan eminim, iyi okumalar. ^^
Berfu okurunun profil resmi
Kitap kadar iyi bir inceleme Elinize sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.