Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
~~ Bazen bazı eserler okurken anlık duygu geçişi yaşatır insana. Ne bileyim duygusal bir kitap okurken; arada geçen , kısa keyifli bir anda tüm ruh halimizin değişmesi gibi. Şimdi bence tür olarak da insanın kalıplaşmış tarzından çıkıp farklı türlere de yönelmesi ve deneyimlemesi gerekiyor. Tabi bu benim fikrim. Gerçekten tarzım dışı okuduğum eserlerde de “bunu daha önce neden okumadım “ cümlesini çok kullandım. Şimdi bunu neden anlattım ; daha öncesinden tarihi içerikli yada eski dönemlere dayanan eserleri sevmiyorum deyip sıyrılıyordum işin içinden. Ama deneyimledikçe ve şansıma da güzel eserleri tercih ettikçe bu tarz konular içeren eserlere daha bir yönelir oldum. Bu eser de tam bu döneme ait bir hayatı anlatıyor. Birinci Dünya Savaşı zamanında hayatta kalmak için mücadele veren ve toplumun en uç noktasındaki bir ailenin hikayesine konuk oluyoruz. Geçmiş zamanda yaşanılan bu hikayeyi de Maria isimli dillere destan güzellikteki kadının torunu tarafından aktarılıyor bize. Konuyu özetleyecek olursam ; Maria ve Josef yoksullukların da getirdiği zor şartlarda bir dağ evinde kalıyorlar. Geçimin kaynağı yükçülük(hamallık). Ancak Savaş kapıda olduğu için köylüler arasında bazıları tekrar savaşa asker olarak gönderiliyor. Bunlar arasında güzeller güzeli Maria’nın kocası Josef Moosbrugger de var. Tabi gitmek sorun değil de geride köydeki herkesi güzelliği ile kıskandıracak ve çekimine hayran bırakacak olan karısını bırakmak zor geliyor. Belediye Başkanı olan Finkin’den ,bu konuda karısına ve çocuklarına göz kulak olmasını istiyor. O zamanın şartları ve elalem ne der baskısı öyle kötü ki ; attığın her adıma dikkat etmek zorundasın. Hele de kocan başında değilse…Ve yapılan bu anlaşma bu aileye sadece sıkıntı getiriyor… Dediğim gibi Maria’nın torunu ağzından okuyoruz eseri. Geçmiş zamana , şimdiki zamana ; dayısı,teyzesi ve annesi gibi aile fertleriyle olan kısa geçmiş diyaloglarına rastlıyoruz. Maria’nın güzelliğinin başına ne sorunlar açtığına , bu güzelliğin acıdan başka bir şey getirmediğine şahit oluyoruz. Kitabın yazım dili o kadar yalın ki ; okurken geçmiş ve şimdiki zaman kavramlarında karışıklık yaşanmıyor. Sade dil ; anlaşılır üslup yer alıyor eserde.
Yük
YükMonika Helfer · Düşbaz Kitaplar · 202194 okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.