Yük, odağında kadınların olduğu otobiyografik özellikler taşıyan bir aile anlatısı.
Eşi Josef cepheye çağrılınca, güzeller güzeli, herkesin ilgi odağı Maria, çocukları ile yalnız kalır.Karısını, belediye başkanına emanet eder, Josef cepheye giderken.
Kitabın anlatıcısı Maria'nın torunu.Anlatıcının annesi Grete'nin doğumu ile birlikte, dedikodu kazanı kaynamaya başlar.Askerdeyken iki kez izne gelmesine karşın, Josef'in, Grete'nin babası olamayacağı iddia ediliyor köy ahalisi tarafından.
Kitap ismini, ailenin yük taşıyıcılığından alsa da yük olanın daha çok Maria'nın kıskanılan güzelliği olduğunu düşündüm.
Savaş zamanlarında; kadınların geride kalan olarak, çocuklarıyla birlikte yarı aç yarı tok hayatta kalma mücadelesi hiç bir coğrafyada değişmiyor.
Anlatıcı sık sık araya girerek, dayıları, teyzeleri tanıtarak, hikâyeye dahil ediyor onları da.Bu kitaba sanırım iki kez başlayıp, yarım bırakmıştım.
Anlatımdaki dağınıklık, hikâyeyi içselleştirmemi çok zorlaştırdı.