Güney Amerika edebiyatından okuduğum her kitap nedense bana Türkiye'yi andırıyor. Belki de ondan bu kadar seviyorum G.A. edebiyatını..
1985 yılında gerçekleşen bir depremde çocuk olan anlatıcımız dışarda yatmak zorunda kalan diğer çocuklarla tanışır. En önemlisi de ilerde aşık olacağı ve gizemli hikayesinin kitabın asıl konusu olduğu Claudia..
Diktatör Pinochet'in zulmünün ve baskısının 1980 darbesi sonrası Türkiye'yi hatırlatması, anlatılanları daha yakından ve derinden algılamamızı sağlıyor.
Eserin bir diğer özelliği de kitabın yazım aşamalarını kitabın içine belirli bölümlerde dahil olan yazarla görüyor olmamız. Kurgu ile gerçek arasındaki o ince çizgi gözler önüne seriliyor.
Deprem, darbe, zulüm ve tabi ki aşk ile anlatılanların fazlasıyla bizden olduğu bu eseri çok seveceksiniz. Ben çok beğendim.