Hani canınız dondurma çeker de, dolapta bulduğunuz dondurma kabının içinden sarma çıkar. Ama o sarma da annenizin sarması değildir komşu yollamıştır içine de sevmediğiniz baharatlardan koymuştur. Ha işte öyle bir kitaptı bu. Kapağa ve konuya bakınca derinlik olmayan ama akıcı çıtır çerez bir şey bekliyor insan. Biraz eğlenceli olsun, romantik şeyler görelim birazda gülümsetsin bizi. Keza öylede başlıyor ama bir şeyler garip. Yani derin bir kitap olmaya çalıştıysa karakterler ve kurgu çok sığ, yok genç yetişkin tarzı bir kitap olmaya çalıştıysa da fazla dramatik. Bir şeyler olmamış işte. Kitabı ciddiye almak istiyorum ama kitap kendini ciddiye almıyor sanki. Amann neyse.. Ollie ve Will'in ikisini de ne sevdim ne sevmedim. İkisinin de çok bencilce kararları vardı. Ve finaldeki tozpembe dünya için 200 sayfa eziyet çekmemize değdi mi emin değilim. Lgbt konulu çok daha iyi hikayeler okudum. Özellikle İngilizceniz varsa o kadar çok iyi seçenek var ki. Bu türden Türkçeye çevrilen kitaplar niye böyle ortalama/vasat kitaplar bilmiyorum. Telif haklarının pahalılığı mı sebep acaba? Velhasıl kelam ben çok sevemedim kitabı. Ha bir günde bitsin okuma tıkanıklığımı gidersin üzerine çok fazla düşünmeyeyim derseniz okunabilir. Onun dışında bence okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.

Çoğu Zaman DerbederSophie Gonzales · Yabancı Yayınevi · 2021333 okunma

·

275 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Duygu S.