Üç ayrı bölümden oluşan ama en güzelini en sona sakladığını düşündüğüm bu menkıbelerini; kurguyla fazlaca yoran yazarın bu kitabını pek beğenemedim.
Ama dediğim gibi sona sakladığı hediyesi kitaptan az da olsa gülümseyerek ayrılmamı sağladı.
Belki de yazdığı sıralarda yaşadığı ruh halinden (savaş ve sarsıntılı dönemler) dolayı kalemine kötü hissiyatı çelme takmış oldu.
Ama büsbütün anlatımına tek kelime edecek hiçbir yetkinliğim ve cürretim yok/ol(a)madı.
Ahit-Tevrattan kesitlere ( ki tevratın bir çok kısmı değiştirilmiş...) hayal gücünü de ekleyince ortaya masılımsı bir şeyler çıkmış.
Ama verilen dersler fazlasıyla gerçekçi. Tıpkı hikayeyi okumak; çekirdek kabuğu ise tohumun alacağımız ders olmasıyla neticelenmesi.
Özellikle son hikâyeciğin hatrına yıldız sayısını çoğalttım.
İyi okumalar...