Yevgeny ZAMYATİN ve Mikhail BULGAKOV’un yurtdışına çıkabilmek için Stalin’e yazdıkları mektuplar ve Leszek KOLAKOWSKİ’nin Totaliteriz ve Yalan’ adlı makalesi.
Zamyatin izni alır. Ama Bulgakov defalarca yazdığı mektuplara rağmen izni alamaz ve çıldırmanın eşiğine gelir. Gerçekten içler acısı ve ve çok alçakça. İki yazarı da çok seviyorum. Bulgakov’a gerçekten çok üzüldüm.
Kolakowski, totaliter rejimlerin özellikleri, yöntemleri üzerine yazmış. Geçmişin unutturulması, yalanlarla kurulan dün ve bugün, hafıza kontrolü v.b. Okunmalı
“Totaliter mekanizmanın tahripkar faaliyetlerini genel biçimde destekleyen ilkel bir sosyal felsefe sistemi vardır. Bu felsefe ‘toplum’un ortak iyiliğinin, fertlerin menfaatlerinden önde geldiğini ilan etmekle kalmaz, fertlerin varlıklarının bile, sosyal ‘bütün’ün varlığına indirgenebileceğini iddia eder. Başka bir deyimle, şahısların varlıkları garip bir anlamda gerçek dışı kabul edilir. Bu, herhangi bir esaret ideolojisi için çok müsait bir temeldir.”