Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

540 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sylvia Plath
Günlükleri , Sırça Fanusu ve Ariel'i okuduktan sonra bomboş duvara baktım ve Sylvia'yla yüzleştim. İtiraf edeyim Günlükleri'n son sayfasında hüngür hüngür ağladım. Özellikle Nicholas ve Frieda'dan bahsettiği kısımda. Plath gerçekten çok yara almış biri. Üstelik bu yaralar küçük yaşta başlamış. İlk darbeyi babasından almış. Babasını 8 yaşında kaybeder ve bu ölüm yüzünden annesini sevmez. Çünkü annesi ve babası arasında yaş farkı vardır annesi babasıyla evlenmeseydi tabii olarak kendisi olmayacaktı ve küçücük yaşta babasız kalmayacaktı. Sylvia ilk şiirini 8 yaşında babasını kaybettiğinde yazar. Yazma tutkusunun Winnethe Poo , Poppins ve içe kapanıklığından geldiğini söyler . Aşkı erken yaşta tadar ve çocukluk aşkı George'dur. George Sylvia'yı dinler. Okul hayatı çok başarılıdır. Sürekli ödüller kazanır. İleride yazacağı Sırça Fanus'un karakteri olan Esther bizzat kendisidir. Evlenmeyi küçük yaştan beri istemediğini söyler. Eğer şayet bir gün evlenirse karşısında ki erkeğin zeki ve çekici olmasını ister çünkü kendi öyledir. 1951 de öyküsü üçüncülük kazanır . Hayatına bir çok erkek girip çıkar ama Sylvia hiç biriyle uzun süre ilişki kuramaz. Hayatına sadece yazarak devam etmek ister ama evlenince üstelik bir de çocuk sahibi olunca böyle yazamayacağından korkar. Çünkü 19 yaşına kadar üst üste başarılar kazanır. Güçlü bir eş istiyor ve ona hayran olmak istiyor. 1953'te intihar denemesi oluyor. Sylvia onu her koşulda kabul edecek onu hep sevecek ve kendisini her hâliyle beğenecek birini ister. Ve Richard adlı birini sever. Richard Pariste'dir ve Sylvia onunla birlikte Paris'e gitmek ister ancak Richard istemez , bunu bizzat mektupta söyler . Richard'ı bir türlü unutamaz . Ve onu unutturacak birini ister . Ve onu unutturacak kişi ile Şubat 1956 da bir partide karşılaşır. Sylvia görür görmez etkilenir ve arkadaşlarına bu kendinden büyük esmer adamı sorar ve kimse cevaplamaz . O esmer adam Sylvia'nın karşısına geçince onun Ted Hughes olduğunu anlar. Hemen ezbere bildiği Ted Hughes şiirini söyler. Sylvia Richard'ın bıraktığı enkazı ancak Ted'in toplayacağına karar verir Ted'in onu yeni enkazlarda tek başına bırakacağını bilmeden. Sylvia "beni gizlice takip eden bir erkek partner var ölümüm onun elinden olacak der " Pursuit şiirini Ted'e ithaf eder. 1956'da büyük aşkı ile evlenir. "Ted ile yaşamak hiç bitmeyecek bir hikâye" der. Evliliklerinin ikinci ayında yalnız hissetmeye başlar. Sylvia her yaptığı şeyde Ted'in gözüne girmek ister. Ama yapayalnızdır. Bu onun manik depresif kişiliğinin bir nevi göstermesidir. Ted ile mutludur kendisinin yazdığı şiirleri eleştirir. Bu evlilik aslında edebiyat ve fikir evliliğidir. Sylvia Ted'i çok sever ama arka planda Ted'in zekâ'sını sever. Bilgili olmasını sever. Ondan bir şeyler öğrenmeyi sever. Ted'e kendini sevdirmeyi ister. Ted Hughes Sylvia Plath'e ara sıra "Shirley" diyor peki Shirley kim? Ted'in üniversiteden ilk ciddi kız arkadaşıdır. Karısına,büyük aşkına eski sevgilisinin adıyla seslenir. Sylvia Shirley'in izini nasıl sileceğini bilemez. (Yabancıların en yakını meğer senmişsin Ted Hughes) 17-20 arası şaşalı bir hayatı varken üstelik yazdıkları basılırken şimdi erken gelen bir olgunluğu vardır. Yazdıkları basılmaz. Ama sürekli yazar ve bir gün basılacağına inanır. Sylvia Ted'i çok sever. Onun gibi zeki yakışıklı anlayışlı bir eşi olduğundan bahseder durur günlüğünde. Sylvia kendini bir anda kocasını gece yarısına kadar bekleyen biri olarak bulur. Aldatacağına ihtimal vermez ama Ted onu aldatır. Ted açıklama bile yapmaz. Erkekleri kibirli buluyor ki bu kibir 19 yaşında ki Richarda bile vardı. Sonra boşanmayı istemez çünkü bu aşkı kendi deyimiyle "melekleri kıskandıracak şeyi" bitirmek istemez. The New Yorker'a 2 şiiri basılır. Çok sevinir Sylvia. Git gide Ted'e olan aşkı daha da büyür her saniye onunla olduğu için böylesine bir adamın yanı başında durmasından haz duyar. Kendini hep Ted'e kanıtlamak ister ancak Ted yazdıklarını bir türlü beğenmez ve Sylvia bir süre sonra yazdıklarını Ted'e göstermez. Günün birinde çocukları olursa bir erkek bir kız çocuk ister ve bu dileği gerçekleşir. 1959 Haziran'da hamile olduğunu öğrenir. Kış aylarında yünlülerinin içinde ellerini karnına götürür. 1 Nisan 1960'da kızı Frieda Rebecca doğar. Ted şairlikte hızla iyi bir noktaya yükselir ve Sylvia'yı ihmal eder. Sylvia'nın korktuğu şey başına gelir. Kendini kucağında çocuğuyla hiç bir şey yazamayan biri ve geceleri kocasını bekleyen biri olarak bulur . 1961'de Sylvia düşük yapar ve aynı yıl Sylvia ve Ted’in arası, ihanet sebebiyle açılır. İhanetin başrolünde Assia Wevill yer alır. Şair olan Assia ve eşi David Wevill çifti, 1961’de Plath ve Hughes çiftine komşu olur. Ted ile arasında başlayan çekim çok kısa zamanda aşka dönüşür. Sylvia 1962'de oğlu Nicholas'ı dünyaya getirir. Sylvia'nın istediği tek şey sevilmekti. İhanete uğramadan saf ve temiz bir şekilde sevilmek. Ancak en güvendiği ve çok sevdiği Ted'den bu ihaneti görünce manik hâli daha da bozulur ve 1963'de kendi isteğiyle aramızdan ayrılır. Ardından Assia ve ve Ted evlenir. Assia kendini Sylvia'nın yaşadığı ruh halinde bulur. Plath'in çocuklarına bakar ve kendi çocuğu da olur. Ancak kendisi de Sylvia'nın intihar yöntemini seçer tek bir farkla yanında 4 yaşında ki kızını da alır. Sylvia'nın kendi oğlu da 2009' da intihar eder. Ah Sylvia senin tek istediğin koşulsuz sevilmek anlaşılmaktı. Belki çok geç ama seni çok iyi anlıyorum . Tıpkı Nilgün Marmara'yı anladığım gibi. Sen bu hayatın bütün arka bahçelerini görmüştün.
Günlükler
GünlüklerSylvia Plath · Kırmızı Kedi · 20141,061 okunma
··
576 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.