Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

284 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
bu kitabı okumamdaki en büyük etken çevremdeki herkesin murat menteş’i dublörün dilemması ile tanıyıp hakkında yorumlar yaparken benim bu konuda hiçbir fikrimin olmamasıydı. kitap dedikleri kadar şaşırtıcı, yok artık, süper, inanılmaz kelimelerinin anlamlarını bana TDK’den sonra ikinci kere gösterdi. kitabın konusuna gelince; ne yok ki arkadaş. aşk, ihanet, kimsesizler yurdunda büyümüş bir çocuğun o tecrübelerle hayata karşı tutunduğu tavır ve acıları. ama konuyu daraltmak gerekirse;  nuh tufan adındaki kimsesizler yurdunda büyüyen ve albino olduğu için kimse tarafından evlat edinilmeyen konservatuar öğrencisinin para kazanmak için yapmaya çalıştığı işler ve bu işler sonucunda kendi başına açtığı belalardır. '' hatip güzel söylemişti:'' inananlar için her çağda bir nuh'un gemisi vardır..,, amenna. acaba yüzümüzdeki bu tuhaf maskelerle, bizi kurtaracak bir gemiye binebilecek miydik?,, allah vergisi yetenek ve kaabiliyetiyle çıkan bir roman.. eserin kıymeti de burdan doğuyor. hem belirli kişi ve çevreyi almış, hem de hayâli, yaratılmış kişilerin hayatı gibi bir sağlam roman akımı. murat menteş 'in anlatımı demir leblebi.. her cümlesi, her bölümüyle kafa yorulmuş, üstünde nakkaş gibi işlenilmiş ve asıl önemlisi anlayıp tadına varmak için de yine bir nakkaş gibi incelikle çalışıp düşünülmesi, sindire sindire duyulması gereken bir üslup.. kişiler, bırakın temel kişinin ruh hâletlerinin çeşitli nüanslarını, yaşayışın her hareketine verilen mânâ ve inceliği , öteki plandakiler bile hep kendi hayatlarını yaşayan, sağlam ve oturmuş; karakteri belli ve canlı tipler.. hele hele nuh tufan.. hem insan, hem maskeli bir figür.. franz kafka 'nın yarı tanrısal figürleri ya da dorian gray'in portresi'ndekine benzer maskenin, geçici boyaların, aldatmacanın son bulması gibi.. isimleri ve âşinalıkarı ile tanıdıklarımız var bu kitapta.. ekseriya, tekrarlanan ve sürüp giden bir aksiyon, kıssadaki bir hikâye, sınıfımızdaki sümüklü bir talebe, belki de alt katımızdaki komşu teyze..  doğruda direnmek isteyen birisi olmasaydım, kitapta geçen ''şüphe" sözlerinin hepsini ''kuşku" ya çevirirdim. kuşku ile şüphe arasında karlı dağlar bulunduğunu aldırış etmemize de vesile olmuştur zannımca. kelimelerin, duyguların hakkını vere vere, yoğun bir psikoloji dökülüşü sürdürerek, her cümleyi anlamak için üstünde durup düşünme gerektirerek gidiyor bu akış.. öyle tatlı, öyle mânâlı ve derin, öylesine çekici ki, elinizden bırakamıyorsunuz, ama her sayfasını çevirirken zevkten de, fikir zorlamasından da yorulmuyorsunuz.. arada okura oğuz atay 'ın yaptığı gibi seslenmeler, paylamalar, gözkırpmalar da var.. ''itiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil.." bunların yanı sıra kitapta ifade edilmek istenen fikir veya hissi, tahlili cümlelerle, yani kısa cümlelerle söylüyor ; bir veya iki cümle ile anlatmakta pek usta. mesela heyecanlı ve asabi halleri çok güzel ifadeye yarayan şu çeşit cümleler.. ''evvel zaman içinde bir miralay onun için canını hiçe saymışmış! yuhmuş! yok bir şeymiş. dahası varmış:ona kıyan yılanın ismi de ibrahim'miş! ohaymış be!" ve kocaman kocaman bir erkeğin hissiyat külliyatını özetleyebilecek dublörün dilemması'ndan tadımlık hikmetler.. '' bir erkeğin hayatında ses etmeyip, pes ettiği anlar vardır." ''bir erkeğin hayatında suça hile ile karşılık verdiği anlar vardır." ''bir erkeğin hayatında, teselliyi martavalda bulduğu anlar vardır....." ne alâyişe lüzum var, ne gevezeliğe.. sükut içinde bir kaynaşma, bir temâşa bu roman. yazarını aksettiren bir lunapark aynası.. derinden bakın !.. yeryüzünün en tehlikeli adamıyla karşı karşıyasınız.. adımlarınızı dikkatli atın! gerektiğinde kitabın üstüne yürüyün bu kitabı özellikle incelemememin sebebi olay örgüsü. “olay örgüsü bu kadar hızlı başlayıp da nasıl bu kadar karmaşık olmadan anlaşılabilir” sorusuna dublörün dilemması mükemmel bir şekilde cevap vermiş. ayrıca olay örgüsü kahramanların gözünden ayrı ayrı işlendiği için kimin aslında kim olduğu sorusuna aradığımız cevaplar için duyduğumuz heyecan da gittikçe artıyor. bir okurun hayatında şüpheyle başladığı bir kitabın bir müddet sonra tiryakisi olacağını farkettiği bazı anlar vardır. işte o anlardan yaşattıran bir kitap bu. çay suyunun kaynayıp kaynamadığını kontrol etmeye giderken bile okumaya devam ettirebilecek enteresanlık, merak uyandırıcılık ve keyif vericilikte bir kitap. dublörün dilemması bütün kitap marketlerde. dublörün dilemması. dublorün dilemması...
Dublörün Dilemması
Dublörün DilemmasıMurat Menteş · İletişim Yayınevi · 200515,2bin okunma
··
2.272 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.