Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle kitabı beğendiğimi belirtmeliyim. Zaman zaman sıkılsam da finalde gerçekten şaşırttı ve açıkçası oldukça önemli bir noktaya değindiğini düşünüyorum yazarın. Gerçekten etkileyiciydi. Akıcı bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim gibi aksini de söyleyemem sanırım. Yazar, yetiştirilmenin ve yetiştirenlerin, yetişen üzerindeki etkisine değinmek istemiş ve bence çok da başarılı olmuş. 16 yaşında bir insanın düşünceleri, dehşet içeren eylemleri... Ardında çıkan sebebi... Cidden her şeyiyle afallamanıza sebep olabilecek bir eser. Bundan sonraki kısım ise, daha çok özet gibi olacak. Baştan uyarımı yapmış olayım ben. Kitabın esas karakteri ve hikayeyi kendi ağzından okuduğumuz Frank, henüz 16 yaşında. Henüz çok küçük yaştayken babasının beslediği köpek, Yaşlı Saul tarafından saldırıya uğruyor ve kendi tabiriyle hadım ediliyor. Bu olaydan sonra ise Frank, cinayetler işlemeye başlıyor. Üç tane. Ancak üçü de sebepsiz. Ya da kendi öyle sanıyor... İlk olarak Blyth'i engerek aracılığıyla, iki yıl ardından kardeşi Paul'u, ani bir kararla yine sebepsiz, bombayla öldürüyor. Üçüncü ve son cinayeti ise Esmeralda. Ancak bunun kendince bir sebebi var; iki erkek öldürdü ve teraziyi dengelemesi için bir tane de kız öldürmeli. Öldürdüğü üçü de henüz küçük çocuklar. Ancak Frank'in yaptıkları bunlarla sınırlı değil. Tam anlamıyla vahşet içeren düşüncelere sahip ve hep şu soruyu soruyorsunuz: Bu yaşta bir insan, nasıl olur da bunları düşünür/eyleme geçirir? Tavşanlar öldürüyor, fabrika adını verdiği düzenekte eşek arılarının öldürüyor. Ölü köpek kafatasını temizleyip kullanıyor mesela. Ve daha nicesi... Peki ne bu fabrika? Yaklaşık bir metre ebatında olduğunu tahmin ettiği bir saat kadranının içine, kendince odalar dediği bir düzenek oluşturmuş durumda. Her odada eşek arıları için farklı bir ölüm şekli var. Boğularak, parçalara ayrılarak vs. Frank'in aynı zamanda önemli, bence kitabın gidişatının da asıl sebebi olan bir düşüncesi var. "Kadınların en iyi yapabildiği şey doğurmak erkeklerinki ise öldürmek." En sonda ise aslında hiçbir şeyin bildiği gibi gitmediğini fark ediyor. Aslında bir kız çocuğu olduğunu, babasının çevresinde kadın etkisini azaltmak için ona erkeklik hormonu ilaçları verdiğini öğreniyor. Bunları öğrendikten sonra ise asıl düşüncesi, işlediği cinayetleri intikam için yapmış olması. Kendisinin asla gerçek yetişkin bir erkek olamayacağı düşüncesiyle başkalarına da engel olmak istemesi. Cinayetleri ile cinsiyetini kanıtlamak düşüncesi. Fabrika dediği düzenek ise hayat kurma çabası. Yazar notunda ise şu önemli notu görüyoruz: (özetle) Her şeyin ötesinde bu kitabın çevremiz tarafından nasıl şekillendirildiğimiz ve yetiştirildiğimizle ilgili gücü elinde bulunduranları gösteren bir çalışma olması gerekiyordu. Bence olmuş da. Babasının yaptığı tek bir eylem, Frank'in ya da asıl adıyla Frances Lesley'in tüm hayatının nasıl şekillendiğini görüyoruz. Önemli bir mesaj içerdiğini düşünüyorum. Etkileyiciydi.
Eşekarısı Fabrikası
Eşekarısı FabrikasıIain M. Banks · Koridor Yayınları · 20151,411 okunma
·
702 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.