(William) Blake'in Homeros'la ilişkisi kolay anlaşılacak türden değildir: Homeros hem methedilecek bir şair hem sövülecek bir addı; hem Arif Şairlerdendi (Blake onu Vergilius, Milton ve Dante'yle aynı kefeye koyuyordu) hem "yürürlükten kalkmış" klasiklerden birisiydi. Hem toplumun tehlikeli yabancı damgası vurduğu "Yaratıcı Adamlardan" biriydi hem de ticaret ve reklam gibi, çeviri ve kopyalama gibi toplumun işlediği entelektüel suçlara karşı, bir yandan gerçek yaratıcılığı aşağılayıp diğer yandan kullandığı "klasik" geçmişin baş figürlerindendi. "Klasikler!" diye köpürüyordu Blake, "Avrupa'yı savaşlarla mahvedenler Gotlar ya da Keşişler değil, klasiklerdir!"