"Sen yoksun;
hareket yok.
Sen yoksun;bir girdabın çalkantısı var.
Sen yoksun;ırmakların homurtusu yok;vâdiler
okunmuyor.
Geliyorsun:Gece yüzlerden uçuyor, sır varlıktan kaçıyor.
Gidiyorsun:Çimenlik kararıyor;kırılıyor pınarın
coşkusu.
Kapıyorsun gözlerini:Belirsizlik otlara dolanıyor.
Esiyor yüzün, ve su uyanıyor.
Geçiyorsun, ve ayna soluk alıyor.
Yol bomboş. Dönmeyeceksin geri ve gözlerim
beklemeyecek yolunu.
Şafak vakti geliyor hasatçılar karşıki yoldan:
Rüyalarında görmüşler başaklarımdaki olgunluğu. "