Bizim başınıza gelenler ve gelecekler veli nimetimiz, koruyucumuz ve asırlar boyu efendimiz olan Osmanlı Devleti'ne karşı işlediğimiz günahların, giriştiğimiz isyanların ilahi bir cezasıdır.
Şerif Hüseyin'in bu sözlerini oğlu Ürdün Kralı Abdullah, Türkiye'nin Amman Büyükelçisi Celal Tevfik Karasapan'a iletmişti. Kral Abdullah 1942 yılında Türk Büyükelçisi Feridun Cemal Erkin'e de, Türklerin İzmir Marşı'ndan babası Hüseyin'in çok etkilendiğini anlatmıştı. Bahçede marş çalınırken duyup üzülmesin diye pencere kapatıldığında Hüseyin şunları söylemişti:
Pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim, duyduğum vicdan azabının şiddeti, o eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın. Bu dünyada çektiğim ıstıraptan artan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Cenab-ı Hak bu günahkâr kulunu dünyada affederek, ahirette daha büyük cezadan korusun