Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Elif Şafak’ı eleştirilenin aksine her zaman sevmişimdir. Çünkü yazdıklarını doğru ve samimi buluyorum. Bana göre tam bir “Doğrucu Davut”. Bu yüzden de bazı konularda hiç sevilmiyor, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar misali. Neyse... Kitabına gelecek olursam; en sevmediğim kitabı oldu ama konu ve içerik açısından değil. Konusu muhteşem. Kimsenin kolay kolay yazmaya cesaret edemeyeceği hayatları ve insanları konu ediniyor. 5 arkadaş. Travestiler, hayat kadınları, toplumdan dışlanmışlar, aileleri ve çevreleri tarafından reddedilmişler... Her türlü çaresizliğe ve acıya gark olmuş insanların hüzünlü hikayeleri. Deyim yerindeyse böyle hayatları olan insanların yollarının kesişim kümelerinin zamanla genişleyip birbirlerinin nasıl aileleri olduğunun içli hikayelerini okuyoruz bu kitapta. Yazarın tabiriyle kan bağı değil“su bağı”. Tekila Leyla’nın hayatını konu alan ama kıyıdan köşeden diğer kişileri de anlatan bir roman bu. Elif Şafak dışlanmış, ötelenmiş ve örselenmiş insanları anlatmayı seviyor. Ahlak konusundaki fikirleri de çok hoş. Asıl ahlaksızlığın ne olduğu konusunda hiç çekinmeden romanlarında bunu yazıyor. Fakat bu kitapta eksik olan bunlar değil. Dil, konu, üslup, tasvir ve tahlil yine harika ama bir şeyleri havada bırakmış. Bu yazarın tarzı olan bir şey değildi. Beni sorularla boğuşturdu. Kitabın sonunda cevap bulabileceğimi umarak okumaya devam ettim ama yarım kaldı.Belki de bilerek yaptı. Cevaplamaktan çok bizim sormayı öğrenmemizi istemiş de olabilir. Konumuz sorulara cevap bulmak değildir, belki de bu dünya üzerinde olanları bir nebze sorgulamamızı istemiştir.
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 20195,6bin okunma
·
376 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.