DİPÇE :
Dostoyevski'nin sanatında sürgün yıllarının kuşkusuz yeri büyüktür dolayısıyla 1849 sonrası yazın hayatında bu tarihle yeni bir dönem başlar; daha geçmişe dönük ve kendi yaşamının analisti biri olarak karşımıza çıkar.Yazar bu yıllarda sansür korkusunu dile getirse de eserlerinin alt metinlerinde gerçekçi yönünü yansıtmaktan geri
En kolay okunan ve bir o kadar da duygu sınırlarında gezdiren Dosto kitabıydı. Foma Fomiç'in boğazına sarılıp ümüğünü sıkmayı çok istedim 😁😁 Kalemine sağlık hocam 🌷🤗