Her kitaptan beklentimiz bir dünya klasiği ya da ulusal klasik eserler olmadığına göre, bu kitap pekâla güzel denilebilir. Şiire tam manasıyla doydum. Fakat bana göre bazı şiirler uç derece yetkin bir kalemden çıkmış izlenimi verse de bazıları bir çalakalemden ileri gidemedi. Kısacası kitap biraz hamlık kokuyor. Tabii ki bu, bütünüyle kitabın kötü ya da iyi olduğuna işaret etmez. Konunun güzel işlendiğini ve iyi ifade edildiğini düşünüyorum. Hem Yaradan'a hem de fani aşkına duyduğu iki hasreti aynı anda bağrında tutmaya çalışırken, bocalayan iki gencin hayatlarının kesişimi anlatılıyor. Ama ikisi de evlilik çağında olmasına rağmen aniden olduğunu düşündüğüm (aslında ben anlamlandıramamış da olabilirim) bazı garip olaylar kitabın aşırı iyi derecesini düşürmüş gibi. "Neden ama, buna ne gerek vardı ki?" Dediğim bir yer oldu.Okuyunca anlarsınız neyi kastettiğimi. (Spoi olmasın. ) Dediğim gibi belki de ben anlamamış olabilirim. Ama tasavvufi anlamda sözler, şiirlerin birçoğunu gölgede bırakmış da diyebilirim.Kısacası yazarımızın duygusallığı üslubuna akmış. Karakterler güncel hayattan seçilmiş sıcak, samimi insanlar. Özellikle kitap yazmanın nasıl zahmetli ve sabır gerektiren bir iş olduğunu kendi kitaplarımı yıllardır yazarken farkettim. Hiçbir zaman, " tamam oldu bu kitap, garanti artık bastırmaya uygundur" diyemiyor insan. Biraz yorum yaparken ardındaki emeği gözeterek yapmak gerekli. Yazarların uykusuz kaldığı, maddi ve manevi yönden neler çektiğini insanlar empati kurmadan inceleme yazınca, gaddarca ekmeğinizle/ emeklerinizle oynadıklarını hatırlatmak isterim. (Uygun bir fiyata bkm'den bir alan bir bedava ile almıştım. Güzel kitap) Güzel okumalar dilerim...

Aşk-ı LalSebahattin Ceylaner · Hayat Yayınları · 2015178 okunma

·

269 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.