Açlık korkusu tüm Avrupa'yı sarmış ve sık sık da gerçeğe dönüşmüştür. Ancak ben, o dönem de, büyük nüfusa oranla besin kaynaklarının, sıkça öne sürüldüğü kadar kıt olmadığına inanıyorum. İnsanlar çoğunlukla gerektiği kadar yiyecek, ürün ve mal bulabiliyorlardı. Sonuçta, yeterince parası olmayanların mutsuzluğu, belki de onların temel gereksinimlerden yoksun oluşlarından değil, hayatta kalmak için gerekli besinlerden daha fazlasını elde etme olanaklarının olmamasından kaynaklanıyordu. Doğru ifade etmek gerekirse, yoksullar "lüks" olanın özlemi içindeydi.