Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

412 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Harika bir kitap. Deliliğin uygarlığın dışında, kıyısında-köşesinde yer almak şöyle dursun, uygarlığın tam merkezinde, uygarlıkla birlikte gelişip şekillendiğini, deliliğin uygarlığın kalıcı bir parçası olduğunu gösteriyor. Bir yandan da delilikle başa çıkmanın ne kadar meşakkatli olduğunu ve henüz sırrının çözülmesinin mümkün olmadığını... Kutsal metinlerden başlayarak modern bilimin, psikiyatrinin, nörolojinin gelişimine, Freud ve sonrasına,.... insanlığın delilik muamması ile mücadelesinin öyküsünü anlatıyor. Tarih boyunca akıl hastalarına yapılan "insan aklını zorlayan" muamelelerden, tedavi yöntemlerinden, akıl hastanelerinin, tımarhanelerin oluşumu, modern tıbbın hakim olduğu günümüz dünyasına evrimi, gelişimi ele alınmış. Kitap boyunca deliliğe yaklaşım ve tedavi yöntemleri ile beraber insan algısının, kültürün, uygarlığın gelişimini de okuma imkanınız oluyor. Ayrıca deliliğin resim, sinema, müzik gibi sanat dallarına etkisi de örneklerle irdeleniyor. Kitabın sonuçta vardığı tez; Ne kadar uzun yol kat etmiş olsak ta deliliğin içinde yaşadığımız modern tıp dünyasında henüz açıklanabilmekten çok uzak olduğu... Ancak; deliliğin biyolojik indirgemeciler gibi sadece nöroloji ve beynin bir kusuru olarak görerek ilerlememizin mümkün olmadığını, çünkü beynin bizzat yapısı ve işleyişinin sosyal ortamın dolayısıyla uygarlığın bir ürünü olduğunun altını çiziyor. Deliliğin köklerinin sadece beynimizin biyolojik yapısında arama hatasına düşmememiz gerektiğini, ayrıca beynimizin dışında sosyal ortamda, toplum yapısında aramamız gerektiğini çünkü beynin ve dolayısıyla deliliğin bu ikisinin etkileşimi ile gelişip şekillendiğini, deliliğin uygarlığın gelişiminden bağımsız olarak çözümlenemeyeceğinin altını çiziyor. Tavsiye ederim.
Uygarlık ve Delilik
Uygarlık ve DelilikAndrew Scull · Yapı Kredi Yayınları · 201654 okunma
·
202 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.