Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ben de nasıl bir okuma serüveni tadı bıraktı anlatamam galiba.
Reşat Nuri ustayı zaten Çalıkuşu romanından ve ziyadesi ile birkaç romanından tanıyor idim. Kullandığı dil gerçekten beni okumaya iten zevk veren Peyami Safa tadını veren bir dil olması nisbeti ile cidden mest ediyor . Keşke bu kadar akıcı ve güzel konuşabilseydim ben de. Sönmüş Yıldızlar eserine öncelikle uzak baktım hatta kütüphanemde olmasına rağmen dedim ki kısa kısa öyküler sevmiyorum zevk alamam. Ama 3 sayfalık bir öyküde bile beni şaşırtmayı ve etkilemeyi öyle başardı ki hayran kaldım. İçerisinde 21/2 tane öykü var konular genellikle aşk,sevda,ihanet ve toplumsal düzen üzerine işlenmiş. Dönemin ruhunu yansıtan eser her bir öyküsünde de kişilerin psikolojilerini de ince ince işlemiş. Hangi öyküyü en çok sevdin derseniz seçemem galiba bazıları vardı aaa şaşırma edası ile okudum bazılarını yapmaa be kızım tavrı ile :) Kitabın başı mektuplar ile başlıyor ve konuyu bilmiyorum daha ne mektubu derken bir anda olayın içine düşüveriyorsunuz. Mektuplar ki hazin, özlem dolu maziler…
Daha ne diyebilirim ki…
Okuyun okutun galiba ben Reşat Nuri ile baya bir devam edeceğim gibi gözüküyor bu sene…
İyi okumalar️