19.yy Londra’sında, kötülüklerle savaşan melek kanına sahip savaşçı bir ırk olan gölge avcıları için asıl düşman artık belli oldu Ancak düşmanlarıyla savaşı kolay değil. Çünkü “Usta” zeki, kararlı ve son derece planlı. Yarattığı otomatlar ise gün geçtikçe gelişmeye devam ediyor… Konusuna çok değinip spoiler vermek istemiyorum Kitap eleştirime gelecek olursak; klasik bir üçleme trajedisi daha burada yaşanıyor: ilk kitap evrene giriş, 2. Kitap olayların ısınması, 3. Kitap kapanış Serinin 2. Kitabı olması sebebiyle bu kitapta aşk fantastiğin önüne geçmiş diyebiliriz. Karakterlerin duygusal yapısına, iç hesaplaşmalarına, birbirleri ile ilişkilerine daha çok tanık oluyoruz.. Kitapta 2 erkeği de seven, aralarında seçim yapamayan bir kız okuyoruz. Umarsız gözüken, sarkastik ve zeki Will mi yoksa iyilik perisi nazik ve anlayışlı Jem mi? İşte tüm fandom’ın bölündüğü yer (Şahsen ben Will’ciyim ) Ki kitabın tek kötü yönü bu olabilir. Çünkü böyle güzel iki erkeğin de aşkını kazanmış “zeki” bir kızın daha akıllıca davranmasını beklersiniz değil mi? Hayır ‍️ Kendisi seçim yapamayan, oradan oraya savrulan, çok yetkin gözüken ama kabiliyeti pek de fazla olmayan bir karakter.. Ama yan karakter kurgusu o kadar iyi ki ana karakteri sevemesiniz de kitap kendini okutuyor diyebilirim Bir kısım okuyucu yazarımız Cassie için acımasız veya psikopat diyor.. Ehh haksız da sayılmazlar Kitaplarına serpiştirdiği karakterlerin acısı, olayların vicdansızlığı, kaderin affetmezliği okurken az kalbimizi zorlamıyor. Ama kabul edelim biz okuyucular bizde duygusal yıkım yaratan, kalbimizi parçalara bölen, saçlarımızı yolduran yazarları okumaya doyamıyoruz Yani Cassie kimi “lanetli”, kadersiz, üzgün yazsa da biz yine okuruz yine bırakamayız biliyorum

Mekanik PrensCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20121,091 okunma

·

159 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.