Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

323 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dostoyevski: Hayatı , eserlerine dahil:
"Dostoyevski'nin okurla olan ilişkisi ne dostane ne de huzurludur, bilakis, tehlikeli, zalim, şehvetli içgüdülerle dolu bir uyumsuzluktur." diyordu,
Üç Büyük Usta
Üç Büyük Usta
'da Zweig. Benim de Dostoyevski ile olan ilişkim pek huzurlu olmadığından Suç ve Ceza'yı yeniden okuduğum şu günlerde
Dostoyevski
DostoyevskiEdward Hallett Carr · İletişim Yayınları · 2018300 okunma
··1 alıntı·
15,1bin görüntüleme
Gönül. okurunun profil resmi
İncelemede bahsedemediğim onlarca konudan biri: Budala'yı birkaç ay önce ikinci kez okumuştum ve ilkine göre daha az sevmiş ve sıkılmıştım. Bu kitaptaki incelemelerden sonra biraz haksızlık yaptığımı ve tam idrak edemediğimi anladım. Budala konusunda benim gibi düşünenlere ayrıca tavsiye ederim bu eseri.
Gönül. okurunun profil resmi
"İçkin kişilik sendromu" oldukça yavan bir terimdi ve bir süre sonra "Waxman-Geschwind sendomu" ya da daha ba­sit olarak "Dostoyevski sendromu" adıyla anılmaya başlan­dı. Franco'nun 1965'teki hastalığına eşlik eden halisünas­yon nöbetlerinin, mistik hayallerin ve krizlerin Dostoyevski sendromuyla ilişkili olabileceğini düşünmeye başladım. (
Mars'ta Bir Antropolog
Mars'ta Bir Antropolog
) "Dostoyevski Sendromu: Yazma isteği, sanata düşkünlük, dini algılamada değişiklik, ahlak ve yargı anlayışındaki üstünlük, yaşamı farklı imgeleme ve betimleme gücü gibi belirtileri olan bu sendromu keşfeden alman nörolog Geschwind, bu özelliklerin Dostoyevski’de de olduğunu farkettikten sonra bu sendroma Dostoyevski Sendromu adını vermiştir."
Gönül. okurunun profil resmi
Dostoyevski'ye bir de roman karakteri olarak bakmak isterseniz
Baden-Baden'de Yaz
Baden-Baden'de Yaz
'ı okumanızı öneririm. Dostoyevski ve eşi Anna Grigoriyevna'nın başkarakterler olarak karşımıza çıktığı bir roman bu. Birisi Dostoyevskilerin diğeri yazarın kendi seyahati olmak üzere iki seyahat üzerinden kurgulanmış. Yazarın Avrupa senelerine , özellikle kumar tutkusuna odaklanıyor. Yer yer gerçek belgeler kullanılmış. Susan Sontag'ın ön sözü ve eserin sonundaki fotoğraflar da ayrı bir değer katmış.
Bertha Mason okurunun profil resmi
Dostoyevski’yi tanımak isteyenler bu incelemeyi okusun! Bu kadar kapsamlı ve uzun bir yazı olmasına rağmen asla sıkıcı değil.Nasıl bir anlatış, takdir edilesi! Emeğine sağlık.🌺
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🌻sıkmadığıma nasıl sevindim:)) Konu Dostoyevski , bu kadar kısaltabildim:))
AkilliBidik okurunun profil resmi
Dostoyevski benim en çok sevdiğim birkaç yazardan biri. Üstelik çok seviyorum, ama sevmemin nedenini içten içe ben de tam anlayamıyorum. Bir yandan eserlerini okurken içim sıkılıyor, karakter bolluğundan kafam karışıyor, daha iyi anlayayım diye dönem tarihi okumaktan helak oluyorum; öte yandan büyüleyici buluyor ve elimden bırakamıyorum. Nihayetinde yaklaşık 5 yıl önce tüm Dostoyevski külliyatını, ama bu sefer yazım sırasına göre okumaya ve böylece ustayı biraz daha iyi anlayamaya çalışmaya karar verdim. Beni de bu yönde tetikleyen Zweig'ın sözleri olmuştur. 1.5 yılda bitirdim hepsini, ama sanırım en doğru şeyi yaptım. Zira Dostoyevski gibi hayatındaki çalkantıları ve deneyimlerini eserlerinde profesyonelce kullanabilen bir yazarın adım adım nasıl geliştiğini gözlemek mükemmel bir duygu. Dostoyevski okumak isteyenlere tavsiye ederim. Edward Hallett Carr'ın gözünden Dostoyevski'yi okumadım, ama bu mükemmel incelemeyle okumuş gibi hissediyorum; kaleminize sağlık. Yazarı okurken anlamlandıramadığım bir çok noktaya parmak basmış, ki benim gibi Dostoyevski'yi bir nevi takıntı haline getirenler için önemli, değerli bir kaynak olmalı.
Gönül. okurunun profil resmi
E.H.Carr'ın kitabından hareketle benim kişisel duygularımla ortaya çıktı bu inceleme. Siz bütün eserlerini okumuşsunuz. Bu yüzden daha çok nokta aydınlanacaktır. Fikirlerinize katılıyorum: Dostoyevski, bir bütün olarak ele alınmalı. Ben de Dostoyevski okurken sizinle benzer izlenimlere kapılıyorum. Belki de bunun nedeni Zweig'in parmak bastığı gibi huzursuzluk ve karamsarlık hissidir. Dostoyevski okurluğu bitmez hiç:)) Onunla ilgili daha nice kitaplarda görüşmek üzere🌼
Gönül. okurunun profil resmi
"Dostoyevski’nin nöbetleri çocukken başlamış, ancak kırklı yaşla­rında, Sibirya’daki sürgünden dönüşünün ardından sıklaşmıştı.Ara sıra başından geçen büyük nöbetlerde (karısının yazdığı üze­ re) “korku dolu, insanlıkla alakası olamayacak bir çığlık” atar ve bayılarak yere düşerdi. Çoğu ataktan önce gözünün önünde kayda değer bir mistik ya da esrik aura belirirdi, fakat konvülsiyona ya da bilinç kaybına yol açmadan sadece auranın geldiği de oluyordu."
Halüsinasyonlar
Halüsinasyonlar
L Büşra A. okurunun profil resmi
Dostoyevski'yi okumak ve başka yazarlardan ayrıca okumak onu anlamayı ve pekiştirmeyi sağlıyor benim açımdan öyle olmuştu. Kitabı okuduktan sonra anladım ki derinlere gittikçe daha anlamlı oluyor yazarlar. İnceleme yazmamıştım,nasıl yazılır öğrenmiş oldum. Güzel inceleme okudum, emeğinize sağlık. Hem tekrar hatırlamış oldum. Kronolojik okumaya devam iki kitap kaldı başarmak için. 😊
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Kitabı okumuş bir okur olarak beğenmenize ayrıca sevindim:)) Dostoyevski hakkında farklı görüşleri okumak bana da oldukça zevk veriyor. Benim de birkaç kitabım kaldı, ardınızdan geliyorum:) Sonra başka biyografiler ve eleştiriler de okuyabiliriz.
1 sonraki yanıtı göster
Rîndkeş okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş, elinize sağlık 🌼
Gönül. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:)
Neşe okurunun profil resmi
Ruslar her milletten pek çok özelliği barındıran bir halk. Dostoyevski gibi bir yazarın oradan çıkmış olması gayet olağan. Bir de ben severek okuyabilsem.😄 İncelemen üzerine ne desem ayıp kaçacak. Öyle kapsamlı, öyle doyurucu olmuş ki. Zaten ihtiyaç duyacağımız her bilgiyi kullanmış, sentezlemiş ve edebiyat bilginin verimiyle sunmuşsun Gönül’cüm. Aklına, güzel yüreğine sağlık. 👏👏😍
Gönül. okurunun profil resmi
Yazar kitapta sürekli Dostoyevski özelinden Rus insanını açıklamaya çalışıyordu. Çünkü İngiliz mantığının onları tam anlayamayacağı düşüncesinde:)) Ben fazla yadırgamıyorum, ne de olsa biz de Doğu'luyuz.:)) Yazarı sevmediğin halde:)) bu uzuuun incelemeye vakit ayırdığın ben de teşekkür ederim🌻
Gönül. okurunun profil resmi
"Dostoyevki'de nefret o kadar yoğundur ki sonunda "patlar", böylece çifte doğasını ya da daha doğrusu dolayımlıcının çifte rolünü, örnek ve engel rollerini ortaya çıkarır. Çılgınca seven bu nefret, nes­nesini çamura, hatta kana bulayan bu hayranlık içsel dolayımın do­ğurduğu çatışmanın uç noktasıdır. Dostoyevski'nin kahramanı her an, hareketleriyle ve sözleriyle, bundan önceki romancıların bilinçlerin­de gizli kalan bir gerçekliği ortaya çıkartır. "Çelişkili" duygular öyle şiddetlidir ki kahraman artık onlara hakim olamaz."
Romantik Yalan ve Romansal Hakikat
Romantik Yalan ve Romansal Hakikat
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.