Jack London'un bu eseri yazmasındaki amacının insanları sirklerdeki hayvan gösterileri hakkında bilinçlendirmek, bu gösterilerin ardında masumiyetin olmadığı göstermek olduğu kitabın ön sözünde zaten açıklanıyor. Günümüzde sirkler yaygın olmasa bile köpek, horoz dövüşleri, daha masum görünen hayvan eğitmek amacıyla yapılan uygulamalar gibi perde arkasından pek çok vahşet yaşanmakta. Günümüzde sık sık gündeme gelen pitbull vakaları bile bu kategorinin içine alınabilir. Her hayvanın ait olduğu bir doğa vardır. Kimi vahşi doğaya aittir kimi ise bizim aramızda yaşamayı öğrenmiştir. Ancak hiçbir hayvanın ona zarar vermediğimiz sürece bizim üstümüzde güç kullandığını gözlemlemeyiz. Bu zarar fiziksel ya da ruhsal olabilir. Bunu yapan tek cins, akıl yetisine sahip olan insandır. Buradaki akıl kavramı düşünerek, iradeyle eyleyebilme yetisidir. İnsan bu yetiyle çok fazla şeye hükmedebilir: Sevgiyle ya da nefretle. Jack London ise bu konuyu ele alırken bunu daha nahif bir tema seçerek "sevgi"yle yola çıkmış. Eser Michael isimli bir İrlanda teriyesinin yaşadıkları üzerine geçirdiği ruhsal evrimden bahseder. Kendimizi hayvanlardan ne kadar farklı tutsak da hayvanlar duygularınızı hisseder ve yine bize karşı duygu beslerler. Bu durum onların ruhlarına da yansır ve bunu davranışlarıyla belli ederler. Michael'in sahibine duyduğu gerçek saf sevgi ve yaşadığı kötü olayların onun üstünde bıraktığı etkiyi Jack London çok güzel bir şekilde kaleme almış.

Katıksız SevgiJack London · Can Yayınları · 2011769 okunma

·

558 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.