19yy Fransız edebiyatının natüralist akım yazarının en bilinen eserini, 'Ege'de bir sahil kasabası' hayalini kuran, Sharma'nın Ferrarisini satan bilgeleri adına da okudum. Günümüz modern yaşamının getirdiği metropol hayatının sıkıntıları yanında olabilen, antimodern dogmalardan da bir kaçıştı bu. Paris'in keşmekeşliğinden yorulan Daudet'nin güneyde Province kırsalında bir değirmene kapanıp zaman zaman dergilere de yolladığı halk masalları içeren bu anı kitabında; değirmenin eski sahibi zavallı Cornille Usta ile yaptığı alkollü likörle para kazandırdığı için manastırın keşişliğine terfi eden çoban Gaucher'in hikayelerini ve Paris'e de bolca gelen Akdenizin ünlü portakallarının betimlemelerini çok beğendim. Son anıda anlattığı Paris'teki kışlasını özleyen bir trampetçi gibi, yazarın her şeye rağmen Paris özlemi de güzel bir çelişkiydi. Harika doğa betimlemeleri ile fazlasıyla Pastoralizm (kırsal yaşamın ideal formunu konu edinen edebiyat türü) koksa da, ruhban ve aristokrat sınıfını pek çok yerde eleştiren gerçekçi anlatımı içeren, yazarın da en sevdiği bu eserini, kırsalda yaşam özlemi çeken ve köy emekçilerini daha çok anlamak isteyen tüm doğa tutkunlarına öneriyorum.

Değirmenimden MektuplarAlphonse Daudet · Antik Kitap Yayınları · 20122,988 okunma

·

66 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu