Ufak bir tatile çıktım diyelim fakat planladığımdan yani yanıma aldığım kitapları okuyacağım süreden biraz daha uzun kaldım bu tatilde, haliyle kitapsız da kaldım. Yıllardır o raflarda duran ve geçerken içindekileri bilmeden yalnızca isminde İstanbul geçmesinden dolayı dikkatimi çeken bir kitaptı. Yanımdaki kitapları bitirdikten sonra da "eh, bir okuyalım neymiş" dediğim bir kitap. Meğer yıllardır o rafta kapağı açılmamış kitabın içinden neler çıktı neler... İstanbul'dan Montreal'e gerçek yaşam öyküsünden esinlenmiş, içerisinde geçmişi, daha yakın geçmişi ve daha da yakın geçmişi barındıran bir roman. Anlatılan olaylar kronolojik değil, zaman geçişleri var ama sonrasında kaldığı yere de dönen bir anlatımı var, çoğunlukla anlatım eksik kalmıyor diyebilirim. Sıkıcı olur mu acaba diye düşündüğüm bu yaşam öyküsü beni akıcı bir serüvene sürükledi. Çok az kısmı hariç kitap boyunca beni dinç tuttu ve en son da benden 9/10'u kaptı. İstanbul'dan Montreal'e yüzyıllardır İstanbul'da yaşayan ve 1950'lerde yaşanan olaylar sonrasında bu topraklardan ayrılmak durumunda kalan bir Rum ailenin çocuğunun öyküsü ve onlarca yıl sonra İstanbul'a ne olduğunun...